Ne zaman bu ülkede büyük kitlelerin bir araya geldiği bir eğlence, bir gösteri hasıl olsa, tacizci görüntülerini izlemek de kaçınılmaz olur. Dün gece, Taksim, Nişantaşı gibi merkezlerde düzenlenen yılbaşı eğlenceleri ile ilgili haberlerin bir kısmı da tacizcilerin "iş başında" olduğunu dile getiriyordu. Sanki bu adamlar (daha kadın tacizciye denk gelmedik bu haberlerde, şükür:), birer mevsimlik işçi ve eğlence mevsimi geldiğinde organize olup ortalığa saçılıyorlar.Muhtemelen, içkinin dozunu kaçırma, arkadaş gazı gibi bilumum sebeplerle yaptıkları hayvanca desek hayvanlara hakaret olacak davranışları nedeniyle kısa bir karakol ziyaretinden sonra dışarı salınıyorlar, ziyaretin kısa olanı da yeni icraatlerinin kapısını aralıyor! Bir de, ekrana çıkmaktan mahçup numarası yapıp bu durumdan bir dizi, reklam teklifi falan çıkar belki diye kameraya şebek gibi gülümseyenler var ki, evlerden uzak!
Bu adamların, dışarı kolayca çıkabilmelerinden daha vahimi de, gece dışarıda olan ve eğlenen kadınların her türlü tacizi hak ettiklerine inanan insanların varlığı. Bu zihniyet, kadınları içeriye hapsetmenin kapılarını da aralıyor maalesef. Evlerimiz çok güvenli olsa bari. Bu ülkede 80'li, 90'lı yaşlarındaki komşu teyzelerine saldıranlar da mevcut:(
Kadın ya da erkek hakkından önce insan olmaktan doğan haklarımız bize bahşedilse, başkasının herhangi bir özgürlüğünü kısıtlamadan eğlence vb. kendi özgürlüklerimizi doya doya kullanabilsek o zaman takvimin değişmesi anlamlı hale gelecek. Değişen sadece takvim yaprağı ise ve zihniyetler değişmiyorsa, tacizcilerin fazla mesailerini izlemekten kurtulamayacağız'
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder