29 Şubat 2020 Cumartesi

EMPATİK VE ANTİPATİK KALEM NASIRI

Beşik gibi sallanmalar, çığ, şehit haberleri... Son iki ay ülkenin üzerinde bütün gezegenler ters dönüp takla atsa, aynı anda retro yapsa falan denk gelir bu kadarı!

Üstüne üstlük, neredeyse bedava yaşadığı bu ülkeden İstanbul'dan Edirne'ye 830 TL taksi parası (haber bültenlerinin yalancısıyım! Her görüşten kanalı izlemeye, yabancı basını da takip etmeye çalışıyorum ama tam bir bilgi kirliliği ve sansürü var.) vermeyi göze alıp Avrupa hayaliyle yanıp tutuşan bir göçmen dalgası da cabası. Yüzlerinde güller açarak, gaz bombalarına rağmen umuda (!) yolculuğu seçmiş durumda yüzbinler!

Daha iyi olacağını düşündüğü şartlar için gitmek insani bir refleks, anlıyorum. Bir yanım gayet empatik, hoşgörülü ve insani. Bir yanım da, öfke dolu. Bu yönümden biraz da utanç duymuyor değilim ama biliyorum ki bu da insani bir tepki. Uğurlarına üstümüze binen vergiler, sosyal yaşamdaki zorluklar, verilen ayrıcalıklar, verilen şehitler falan bir kalemde silinip zil çalıp oynayarak gitmeleri  sinirime dokunuyor.

Ülkelerine dönüp Japonya gibi yoktan bir ülke var edemeyecekler, belli ki öyle bir dertleri de yok zaten! Burası da yettiğince yedirdi içirdi, Avrupa'da da ekmek elden su gölden yaşama umuduyla koşar adım gidiyorlar. Bu da bana nedense nankörlük gibi geliyor. Oysa, ister durur, ister gider! Kötücül bir tip miyim bilemedim, yazının içinde bile kendimi bir aklayıp bir karaladım zaten!