12 Nisan 2020 Pazar

KORONA GÜNLERİNDE EĞİTİM-ÖĞRETİM İŞLERİ


Korona hakkında yazmak istemiyorum ama 16 Mart'tan beri devam eden zorunlu evde eğitim sürecinden bahsederken adını anmış oldum taçlı virüs hazretlerinin.

Devlette ve özelde durum biraz farklı işliyor gözlemlerime göre. Özel okullar öğretmene verdikleri paranın karşılığını almak için neredeyse gün boyu Zoom gibi yüz yüze platformlardan derse zorluyor öğretmenleri. En yakın örnekler,  kardeşim ve eşi benim için. Haftasonu bile okul toplantıları ile çalıştırılıyorlar. Anne- babası o okulda diye orada okuyan yeğenim, sabah 8.15'te ebeveyn mesaj söyle başlayıp yine onları beklediği 17.15 mesaisini özleyecek diye korkuyorum. O kadar bıkkın ki ödevlerden, her gün saatlerce yapılan Zoom derslerinden, geçen gün kendince protesto edip canlı bağlantıya katılmamış! Daha ilkokul bir ve haftasonu bile mola yok. Verilen ödevler de, öğretmenin verdiğini deftere geçirmek gibi hamallık ağırlıklı:( Yaratıcılık, araştırma, öğrenmeyi öğretme falan sıralamada yok gibi!

Devlet okullarında durum nispeten daha esnek ama yine konular geri kalmasın diye bir türlü oturmayan EBA aracılığıyla da, Whatsapp, Zoom gibi platformlarla da derslere devam ediliyor. Bazı öğretmen gruplarında, " Bakın ne güzel zoom yaptım.", " En çok etkinliği ben gönderdim.","EBA puanım 1500." gibi sidik yarıştırma paylaşımları mevcut! Ne de olsa en mükemmel öğretmenler onlar :)

Okul idareleri de, özelde biraz daha rekabetçi ama devlette de öğrenciye müşteri gözüyle bakanlar dolu. Başlarda, etkinliklerinizi okul grubuna göndermeye, çocuklarla Zoom görüntülerini paylaşmaya yönelik idareci dayatmaları boldu. Geçen hafta, Zoom programının bazı öğretmenlerden ücret kesintisi bir söylenti olarak gazetelere yansıyınca, MEB öğrencilerin bilgilerinin paylaşılamayacağına ve öğretmenlere zorunlu tutulamayacağına dair bir yazı yayınlayınca idareler biraz geri adım attı. 

Üniversitelerde görev yapan tanıdıklarıma gelince, onlar yetişkin bir grupla daha sistematik götürüyor bu işi. Bizde EBA hep eksik ve hazırlıksız kalırken, çoğu üniversite teknolojik donanımın her öğrencide daha fazla olasılıkla işler daha iyi yürüyor orada. 

Bizde yaş grubu da küçük olunca, telefonu, tableti, bilgisayarı olmayan,olsa da yönergeleri büyüklerle takip eden bir kitle var. Telefonda, EBA'ya bağlandığında cep operatörleri anlaşmalı ama iş tablete falan gelince, yok! Bir de, öyle bir program yapılmış ki 1 ve 2'ler giremiyor sisteme çünkü onları dahil etmemişler ama bizden istenen onlara da kaynak göndermemiz. Böyle mantıklı, böyle akıl karı bir sistem:)

Tüm bu hengamede ben ne yapıyorum derseniz, normalde her sınıfa haftada 1 gün dersim olduğundan ve normal şartlarda çok ödevci bir öğretmen de olmadığımdan, haftada 1 paylaşım, konu anlatımı yapıyorum. EBA'ya girmeyi başarana motivasyon mesajı atıyorum arada. Korona ile ilgili basit dille anlatılmış bir slayt gönderdim geçen.Bugün de 4. sınıflarıma mektup yazdım. Bu günlerde biraz moral olsun, biraz da ailelerin istemeden salabilecekleri korkuyu atmaları için. Her şey okul dersi değil sonuçta, hayatın kendisi bir ders.

3 Nisan 2020 Cuma

CEZALI ŞEHİR

Kirli hava, maden, maden ve hava yüzünden kanser  ve KOAH, astım gibi kronik hastalıklar, işsizlik nedeniyle yıllarca göç alan şehirde göç verme eğilimi ile oluşan  yaşlı nüfus...

Korona günlerinde uzun zamandır olumlu anlamda  hiçbir yerde giremediği listelerde zirve yaptı Zonguldak. En son, ben ilkokuldayken falan ülkenin en gelişmiş 9.şehri falandı.  Sonra, sadece madene bağlı ekonomi yüzünden hep geriye, daha geriye :(

Bugün itibariyle, Cumhurbaşkanı ile giriş ve çıkışların yasaklandığını duyurdu. 1991'deki büyük madenci yürüyüşünden beri  o zamanların başbakanı T. Özal'ın ifadesiyle "cezalı" şehri bu kez andı bir siyasetçi. O da, bir yasak bildirmek için!