27 Haziran 2022 Pazartesi

NEGATİF PSİKOLOJİ

Bugün okuldan arandığımda ilk tepkim, okullar kapanmadan önce velilere yönelik bir seminer için ismim yazıldığı için bu havada  ve bir de tatilde bunu haber verecekleri oldu. Telefonu açınca, konunun Üstün Başarı Belgesi olduğunu öğrendim. Biyometrik fotoğraf ve daha önce verilen Başarı Belgesi'ni okula okula iletmem gerekiyormuş.

O andan beri, belgeyi ve varsa bir umut fotoğraf aradım, belge okuldaki dosyada muhtemelen. Fotoğraf ise; nefret etmeme rağmen resmi belgeler için çektirdiğim normal vesikalıktan ibaret. Tüm günüm, bu teknoloji çağında hala fotoğraf derdine düşmek, MEB bunları taratmayıp her seferinde istiyor diye söylenmek, bir yandan ben okulda yokken okula gelen bir fotoğrafçının herkesin biyometrik fotoğrafını çektiğini öğrenip şansıma lanet okumakla ve bir yandan da seminer bitirme derdiyle geçti. Seminer haftası bitti ama piyangodan çıkarcasına sürekli yeni seminer izleme görevi geliyor MEB'den. Söylenmekten konunun odağını unuttum tüm gün :(

Özetle, yine pozitif düşünemeyip olumsuza odaklanıp günümü zehir ettim. Fotoğrafı çektirip belgeyi teslim edene kadar da, bitirilmemiş işler beynimi kemirecek.  Asıl,  "Bu kişi,  dengede kalmayi başardı, kaygılarıyla baş edebiliyor." dendiği gün, hak edeceğim o belgeyi. Gerisi hikaye :)

23 Haziran 2022 Perşembe

G. 36 YAŞINDA

Yaşasaydı, G. bugün 36 oluyordu. Özellikle geceleri mesaj atacak hissinden kurtulmak zor. Yeni atanan bir doktor ya da kanserle ilgili yeni bir gelişme haberini birbirimize aktarmadan geçmedi son 2 yıl.  Hatta şehirde kalan son onkolog da istifa edince, bir Change.org kampanyası başlattım ve ilk o el attı olaya, yerel gazeteye onkolog önündeki kuyruk haberini de yorumuyla o köpürttü. 

En çok yazdığıma katıldığı her an "Dimi" diye yazması, şen şakrak ses tonu ve yaşama azmi kalacak ondan hatıra :( Kardeşim, ' Sadece öfkeni paylaşıyorsun." dese de üzüntümü de paylaşayım istedim. 

10 Haziran 2022 Cuma

G.


Mayıs, iklimi, çiçekleri, az nemi ve okulların son demi ile çok sevdiğim bir ay ama ilk gününden beri art arda ölüm haberi aldım geçen ay. Bir arkadaşım Şubat'ta ölen babasının ölüm haberini üzülürüm diye saklayıp geçen ay bayram esnasında söyledi, 2'ye giden bir öğrencim trafik kazasında kaybetti babasını, öteki gencecik teyzesini kanserden, bir arkadaşımız babaannesini, üniversiteden görüştüğüm tek arkadaşım da annesini,... Bir kötü haber daha almaktan korkarken en vurucusu geldi. 

Yıllar önce,  arkadaşımı E."Hiç arkadaşımı kaybetmedim, nasıl dayanılır bilmiyorum." minvalinde bir şeyler söylemişti, ne  kadar aile odaklı olduğumu, sadece ailemi (özellikle çekirdek) kaybetmekten korktuğumu ve arkadaş kaybını hiç aklıma getirmediğimi o gün fark etmiştim. Aradan yıllar geçti ve ben 21 gün önce ilk kez yaşadım bu kaybı:(  

"Aynı durumu yaşıyoruz, yardım edebileceğim bir şey olursa mutlaka haber verin." dememle başlayan, son iki yıldır özellikle geceleri mesajlarla süren iletişim. Okuldayken, ben ilkokul, o ortaokul kadrosundayken sadece bir selamlaşma ve kısa konuşmadan ibaret mesai arkadaşlığının kanserde boy vermesi. Ailemin tüm fertleri ile  tanışması, tüm çekingenligime rağmen okulca ona moral buluşmaları organize etmelerim, arayıp sormaları için  teşvikler, geceler boyu yazışmalar, bir de nedense eşi ile bile değil sadece benimle paylaştığını sonradan öğrendiğim ağrı, sızı ve yan etkili günler kaldı geriye. Kendi kendime bir arkadaş edinip kaybettim ilk kez. 

Yazılacak, söylenecek çok şey var ama bugünlük bu kadar.