Tam yola çıkmadan önce bir arkadaşım, kendi can sıkıcı yolculuğundan dem vurup insanın eşini seçebiliyorken yanındaki yolcuyu seçememesinin acınasılığına vurgu yapan bir söz paylaşmış. Ben neyse ki seçebildim bu sefer. Annemi de ikna edip bir kaç güne sığdırdığımız şehir dışı tatile giderken...
Otobüs çocuk parkı gibiydi. Yan yana koltuklarda anne üstü çocuk, anne üstü çocuk. Biletler pahalı ama öyle de yola bu şekilde nasıl katlanacakları bize bile dert oldu rahat oturduğumuz halde. Sıcak da cabası. Kalabalıkta çocuk varlığına ve sesine tahammülsüz biri değilim, eğer anne-baba gürültüden ve haylazlıktan rahatsız olup olaylara müdahale ediyorsa. Yok eğer, "Bizim sevimli yumurcak(!), tabii ki haylazlık yapacak, milletin başını şişirecek, millet de buna katlanmak zorunda." zihniyetine hakim ve duyarsızsa çocuklar değil de, onlar sinirimi bozuyor. Yetişkine kızıyorum anlayacağınız. Onu sen dünyaya getirmeyi seçtin, bana gürültüye hazır olup olmadığımı sormadan! "Dünya yeterince kalabalık, bu kadar çoğalma." deme şansım olurdu sorsaydın!
Yol boyunca, sinirlerimizi zıplatacak bir aşırı gürültü durumu olmadı neyse ki. Doğaları gereği, acıkıp, sıkılıp, altlarını pisletip ağladı yumurcaklar ama ön koltukta oturan anne, 21 aylık kızı azıcık mızıldansa memesini dayadı ağzına. Biz, kızı "yaşartman dana" görünüşünden ve konuşmasından 2,5- 3 yaşlarında sandık önce. O yaştaki çocuğa, habire üstünü çarşafla örte örte memesini dayayan anneye ifrit oldum ben. Annem çok yadırgamadı, kadının kolayına geldiğini söyledi ama biraz zorlasan ergenliğe girecek çocuklara da böyle şapırdata şapırdata meme emdirmek sinirimi bozuyor benim. Elimde değil. Kulağım şapırtıya takılıyor. Bir arkadaşım da, yürüyen, koşan, konuşan çocuğuna anne sütü veriyordu. Ben yüzümü ekşitince, çocuk sahibi ve beni yakından tanıyan bir başka arkadaşım "Sen çocuk sahibi olma !" demişti halime gülerek. Hadi anne sütü sağlıklı da, bir sonu olmalı kamuya açık yerlerde şapırdatttırmanın. Rahat da değil üstelik, başına kadar çarşafı ört, ne yaptığın zaten belli! Yol tutmadı da, bu durum tuttu beni.