Sabahın köründe başlayan iş yaşamından sonra tez hocası ile görüşmeye gitme, düzeltmeler ve düzenlemeler yapma, arada bir şeyler atıştırıp yaşamak için yemek yemeyi unutmama ve akşam sekize kadar süren seminere katılma dünün özeti değil hala! Üstüne geliştirdiğim ölçek ile ilgili günler öncesinden dönüt verseler çok makbule geçecek olan hocalarımın, dönütü dün geceye bırakma iyilikleri:( Üstüne yeni düzeltmeler, flash belleğimin kaybolduğunu fark etmem, yazıcımın kartuşunun rahmetli olması ve Murphy Kanunları! Aç uyuma da cabası!
Sabah da, üç saatlik uyku sonrası erkenden gidip fotokopi işleri için okula koşturma, hocalara sunulacak ikramları alma, tez için odayı ayarlama süreci. Sonra, hocanın gelip bilgisayarı ayarlamamış olduğumu söylemesi! Günler öncesinden, her zaman olduğu gibi sunu yapıp yapmayacağımı sorduğumda "hayır" yanıtı almıştım ama bugün hocam böyle bir şey hatırlamıyordu! Bizde, bir yanlış anlama problemi hasıl oldu bu aralar:( Diğer hoca da, ben ayarları yaparken sıkıldı! Zaten önlerinde ölçeğin çıktısını hazır ettiğim için, süreç boyunca açtığım sunuya göz ucuyla bile bakılmadı desem yeri, yani gerilmekle kaldım. Neyse, gergin başladığım süreç iyi bitti, ölçeği son haline getirdik sayılır. Altı ay sonra yine TİK var, bu süreç doktora bitene kadar altı ayda bir devam edecek. Dilime pelesenk olan bir laf var:" Ben bitmeden, tezim bitsin!"
DİPNOT/DERİN NOT(LAR):
-Doktoraya başlanmadan önce iki kere düşünülmeli. Aksi takdirde, başlanınca harcanan zamana ve emeğe acıyıp bırakılmıyor. Bir de başladığınız işi yarım bırakmama takıntınız varsa işiniz zor.
-Tek işiniz öğrencilik değilse, gün 24 saat olmamalı!
- Okumanın yaşı vardır.
- Bu yazıda kendimi çok açtım galiba:)!!!
-Sabah, başarılar dilemek için arayan aileme ve arkadaşlarıma minnettarım. İyi ki varlar:)))))
- Yılın bu dönemlerinde, bir jüri görmesem rahat edemiyorum iki yıldır:) Dolayısıyla, benim için yeni yıl erken gelmiş oldu yine!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder