3 Haziran 2014 Salı

DENGELER ŞAŞMASIN!

Bu aralar, havalar gibi bir gelgitli ruh hali içinde misiniz bilmem ama ben 27 Haziran'da Tez İzleme Komitesi için yazmaya devam, bir yandan "Yazılı sorusu hazırla, yazılı yap, yazılı oku. % 50 tutmadıysa, soru hazırla, yine yazılı yap, yine oku, not gir." rutininden kafayı sıyırmak üzereyim. Komite için hocaların hepsine uygun gün ve saat ayarlamak, il dışından gelene ayrı, üniversite dışından gelene ayrı ayrı yine yeni yeniden dönüp tarih teyit etmek, bu arada tezde kalem oynatmadığım günler için kendime lanet edip kardeşimin deyimiyle bir zamanlar üzerinde çalıştığım "akademik erteleme" konusunda örnek vaka olduğum günleri hatırlamak... Gerçi hakkımı da yemeyeyim, hem gezdim, hem okuyup yazdım genelde:)

Bu kadar yoğunken, kafayı da sıyırmamak için hala deşarj olmaya ihtiyacım olduğunu biliyorum. Kafayı kaldırmadan, günlerce evden çıkmadan ders yapmak da anlamlı gelmedi bunca yıllık öğrenciliğimde. Eeee zaten bir yandan sabahın köründe kalkıp gırtlak patlatıyorum, bir yandan da doktora. Biraz sosyal etkinlikle nefes almasam hepten boğulurum gibi geliyor. O yüzden, "Çocuk da yaparım, kariyer de." mantığını benimseyenler gibi iş, tez ve sosyal etkinlik bir arada yürütmeye çalışıyorum. Aylar öncesinden gidip müzikal, bale bileti bile aldım, izlemezsem kötü hissederim.
Doğru yolda olup olmadığım konusunda kafam karışık ama ben dengeyi başka türlü sağlayamıyorum. 


Kıssadan hisse: Terzi söküğünü dikemez!

2 yorum:

  1. Kolay gelsin :) Ben desenin gibiyim,bazen herşeye yetişicem derken kendimi trende uyuyakalmış ve ineceğim durağı kaçırmış buluyorum :P O kadar abartma derim.

    YanıtlaSil
  2. Yıllardır alıştım sayılır her dönem sonunda jüri ve karne telaşına ama artık vücut pes etmeye başlayınca, ruh da salınıveriyor:)

    YanıtlaSil