18 Mart 2014 Salı

RAPPORT DEDİKLERİ

Bazen 2, bazen de 3 hafta aralıklarla toplam 14 oturum sürecek Bilişsel Davranışçı Terapi Eğitimi kursumuzun ilk yarısını afiyetle tamamladık geçenlerde. Sabahtan okul, arada tez danışmanımla görüşme sonrası sadece yemek yeme molası sonrası kurs şeklindeki yoğun haftalardan sonra tez danışmanımla her hafta yüz yüze buluşmamaya başlayıp - ölçek hale yola gelince- biraz dinlenip kursa gidebilme dönemim başladı. Akşamları üçer saatlik oturumlarda alanının en iyi isimlerinden, dünyada da bu terapide yönetim kadrosunda yer almayı başarmış birinden yani Mehmet Hakan Türkçapar'dan alıyoruz henüz kuramsal aşamadaki kursumuzu. Okul ayarlarsa süpervizyonlu yani bir uzmanın denetimi- gözetimi altındaki eğitim ise sonraki süreç. 


Kursu alanının önemli bir isminden alıyoruz. Biz yani öğrenciler, akademisyenler, üniversitenin Psikolojik Danışma Merkezi çalışanları maaile, tüm arkdaşlar. Genel izlenimimiz, özellikle daha önce aynı isimden ücret karşılığı bu kursu alanların görüşü son birkaç haftaya kadar çok da olumlu değildi. Hocanın, bir elinin hep telefonunda olması, eski videoları izletmesi nedeniyle sanki dersi bir an önce bitirip Ankara'ya dönüvermek ister gibi  geliyordu bize. Son 2 oturumda ise, gözümüzdeki imajı birden değişiverdi. Aslında değişen, sınıfla iletişim kurmaya başlaması, espriler yapması, derse bizi de katmaya çalışması olmuştu. Psikolojik danışmada, "rapport" dediğimiz psikolojik danışman ve danışan arasındaki kabule, empatiye, saygıya dayalı olumlu ilişkiyi haftalar sonra kuruvermiş, dersin o sıkıcı havasını da, yorgunluk hissimizi de ortadan kaldırıvermiş oluverdi. Kişiler aynı olsa da, iletişim biçimi değişiverince olaylara bakış açımızın da hemen değişiverdiğini de uygulamalı görmüş olduk. Sen nelere kadirsin RAPPORT:)






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder