AİLE etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
AİLE etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6 Eylül 2015 Pazar

NEYE NİYET, NEYE KISMET

Yaklaşık 1 aydır yazmamışım bloga. Sizleri okumaya, zaman zaman yorum bırakmaya devam ettim ama kendi sayfamı doldurmaya elim gitmedi.

Temmuz çoğu blog yazarının aksine en sevdiğim aylardandı. Anne-babamın ve kardeşimin evlendikleri gün, buçuk doğum günüm bu ayda. Bir de tatile denk gelmesi de çabası.

Ama....

3 ve 13 Temmuz'daki yıldönümlerini anneannem 23 Temmuz'la parselledi bu yıl! Artık Temmuz'a başka anlamlar yükleme zamanı yani. Bu yıl taşınma, okul değişikliği, resmi evrak işleriyle zaten yorucu başlamıştı benim Temmuz'um ama böyle biteceğini tahmin etmemiştim.

 Yazıya başlarken de, bundan bahsedecegimi tahmin etmediğim gibi! Yebi okulumdaki neşeli ve yaş almış öğretmenlerden bahsetmekti niyetim.Olmadı, belki başka sefere!





NEYE NİYET, NEYE KISMET

Yaklaşık 1 aydır yazmamışım bloga. Sizleri okumaya, zaman zaman yorum bırakmaya devam ettim ama kendi sayfamı doldurmaya elim gitmedi.

Temmuz çoğu blog yazarının aksine en sevdiğim aylardandı. Anne-babamın ve kardeşimin evlendikleri gün, buçuk doğum günüm bu ayda. Bir de tatile denk gelmesi de çabası.

Ama....

3 ve 13 Temmuz'daki yıldönümlerini anneannem 23 Temmuz'la parselledi bu yıl! Artık Temmuz'a başka anlamlar yükleme zamanı yani. Bu yıl taşınma, okul değişikliği, resmi evrak işleriyle zaten yorucu başlamıştı benim Temmuz'um ama böyle biteceğini tahmin etmemiştim.

 Yazıya başlarken de, bundan bahsedecegimi tahmin etmediğim gibi! Yebi okulumdaki neşeli ve yaş almış öğretmenlerden bahsetmekti niyetim.Olmadı, belki başka sefere!





26 Temmuz 2015 Pazar

ANNEANNEM

Perşembe günü anneannemi kaybettik. İnsanın annesinin öksüz kalması ne garip:(

ANNEANNEM

Perşembe günü anneannemi kaybettik. İnsanın annesinin öksüz kalması ne garip:(

6 Temmuz 2015 Pazartesi

YERLEŞİK DÜZEN

Nihayet eşyaları yerlestirip rahat bir nefes aldim. Dün anneannemi de ziyarete gidebildik. Uzun zamandır kafam ve bedenimin yorgunluğu, tüm yapilacaklar halledilince sinyallerini verdi. Sırtımın sol köşesinde inanilmaz bir ağrıyla uyandım bu sabah.

Oysa sabah kalkıp okul, Mal Müdürlüğü, Milli Eğitim Müdürlüğü, Nüfus Müdürlüğü ve banka işlemlerinin tümünü aynı gün bitirmeyi planlamıştım. Tek yapabildiğim anne ve babamın yardımıyla kalanları toparladıktan sonra bankaya gidebilmek oldu!

Sonrasında da Minnoş, kardeşlerim ve eşleriyle şu güzel manzara eşliğinde keyif yapmak:) Denizi özlemişim, aile saadeti de iyi geldi. Hatta bu gece Minnoş'layim. Uyuyor, henüz haberi yok:)

YERLEŞİK DÜZEN

Nihayet eşyaları yerlestirip rahat bir nefes aldim. Dün anneannemi de ziyarete gidebildik. Uzun zamandır kafam ve bedenimin yorgunluğu, tüm yapilacaklar halledilince sinyallerini verdi. Sırtımın sol köşesinde inanilmaz bir ağrıyla uyandım bu sabah.

Oysa sabah kalkıp okul, Mal Müdürlüğü, Milli Eğitim Müdürlüğü, Nüfus Müdürlüğü ve banka işlemlerinin tümünü aynı gün bitirmeyi planlamıştım. Tek yapabildiğim anne ve babamın yardımıyla kalanları toparladıktan sonra bankaya gidebilmek oldu!

Sonrasında da Minnoş, kardeşlerim ve eşleriyle şu güzel manzara eşliğinde keyif yapmak:) Denizi özlemişim, aile saadeti de iyi geldi. Hatta bu gece Minnoş'layim. Uyuyor, henüz haberi yok:)

1 Temmuz 2015 Çarşamba

TAŞINMA KONUSU

Malum şehir değiştiriyorum. Günlerdir koliler, vakumlu poşetler, çöp poşetleri evde benden çok yer kaplıyor.

ŞİMDİLİK ailemin yanına taşınacağım için büyük parçaları elden çıkarıp kişisel eşyalarım ve yorgan, yastık gibi tekstil ürünlerinin yanısıra demonte birkaç parçayı da götürmeye, otomobille taşımaya karar verdim. Nakliye aracı, bu kadar eşyaya tüm ev parası istiyor çünkü. Ama bir yandan da otomobile sığamayacak kadar koli birikirmişim. Başta dayım geleceğini söyledi, anneannem iyi değil diye onu eledik. Kardeşlerimin eşleri 2 ayrı araçla gelecekti, sınav görevi engel oldu. Minibüs bulduk, günü uymadı.
Başka bir aileyle ortak taşımada da gün uymadı, bir de görevlinin senli benli konuşmasına ifrit oldum baştan. Böyle de bir takıntım var belki saçma ama! En son yine ihale dayıma kaldı. Neyse, habire poşetten koliye, koliden vakumluya aktarıp sığdırma planları yapıyorum günlerdir. Bir kısmını hesaplı diye PTT Kargo ile göndermeyi planlıyorum. Nette yorumları okudukça sağlam teslimat konusunda soru işaretleri doluyum oysa.

Eşyalar yığın oluşturdukca, biriktirmeyip atmaya çalışsam da, atamadığım o.kadar çok şey var ki! Öğretmenliğimin ilk yıllarından ders programını bile saklamışım. Yuh çektim kendime. Evden eve bir sürü taşındım, bir sürü eledigimi sanmışım ama durum bu kadar vahim. Bir karavanda yaşamaya ya da bir kaplumbağa olmaya deli gibi özeniyorum. Normalde 1 günde ev toplayabiliyorken bu kez araç sıkıntısı canıma okudu. Bir de biriktirdiklerim tabii.

TAŞINMA KONUSU

Malum şehir değiştiriyorum. Günlerdir koliler, vakumlu poşetler, çöp poşetleri evde benden çok yer kaplıyor.

ŞİMDİLİK ailemin yanına taşınacağım için büyük parçaları elden çıkarıp kişisel eşyalarım ve yorgan, yastık gibi tekstil ürünlerinin yanısıra demonte birkaç parçayı da götürmeye, otomobille taşımaya karar verdim. Nakliye aracı, bu kadar eşyaya tüm ev parası istiyor çünkü. Ama bir yandan da otomobile sığamayacak kadar koli birikirmişim. Başta dayım geleceğini söyledi, anneannem iyi değil diye onu eledik. Kardeşlerimin eşleri 2 ayrı araçla gelecekti, sınav görevi engel oldu. Minibüs bulduk, günü uymadı.
Başka bir aileyle ortak taşımada da gün uymadı, bir de görevlinin senli benli konuşmasına ifrit oldum baştan. Böyle de bir takıntım var belki saçma ama! En son yine ihale dayıma kaldı. Neyse, habire poşetten koliye, koliden vakumluya aktarıp sığdırma planları yapıyorum günlerdir. Bir kısmını hesaplı diye PTT Kargo ile göndermeyi planlıyorum. Nette yorumları okudukça sağlam teslimat konusunda soru işaretleri doluyum oysa.

Eşyalar yığın oluşturdukca, biriktirmeyip atmaya çalışsam da, atamadığım o.kadar çok şey var ki! Öğretmenliğimin ilk yıllarından ders programını bile saklamışım. Yuh çektim kendime. Evden eve bir sürü taşındım, bir sürü eledigimi sanmışım ama durum bu kadar vahim. Bir karavanda yaşamaya ya da bir kaplumbağa olmaya deli gibi özeniyorum. Normalde 1 günde ev toplayabiliyorken bu kez araç sıkıntısı canıma okudu. Bir de biriktirdiklerim tabii.

20 Haziran 2015 Cumartesi

TAYİN

Tayinim çıktı. Zonguldak yolları göründü. Doğru mu yanlış mı diye deneyip göreceğim. 

Yıllar sonra memleketine dönen gurbetçi ruh halinde, taşınma ve tüm abonelikleri kapatma, yeni bir iş ortamına alışma, yıllar sonra aileyle yaşama, sıkılırsam ev tutma gibi bir sürü deneyim brkliyor beni.

TAYİN

Tayinim çıktı. Zonguldak yolları göründü. Doğru mu yanlış mı diye deneyip göreceğim. 

Yıllar sonra memleketine dönen gurbetçi ruh halinde, taşınma ve tüm abonelikleri kapatma, yeni bir iş ortamına alışma, yıllar sonra aileyle yaşama, sıkılırsam ev tutma gibi bir sürü deneyim brkliyor beni.

26 Mayıs 2015 Salı

KİSA KİSA

Uzun zamandır yazmamışım bloga. Rutin tez, hocaların tatil havasına girmesi, bitişin yeni öğretim yılı başına sarkması, akıllı tahta semineri, not girişleri, vs.

Arada perşembeden eve gitme ve pazar gecesi dönüş. Minnoş'un sürekli özlemle kolumu, bacağımı öpmeleri:) Bir sürü şey sıkışmışken evde olmak iyi geldi yine. Tayin dönemi de geldi bu arada. 

Anneannemde şimdi de pankreas kanseri şüphesi söz konusu. Zonguldak'ta tetkiklerden sonra netleştirecek durumu. Tabii, özellikle annemi teselli etmek zor. Yaşı kaç olursa olsun, olumsuzluklar yakınlarımızı teğet geçsin, ölümsüzlük ilk bize denk gelsin istiyor insanoğlu içten içe.Umarım iyi haberlerini alırız.


KİSA KİSA

Uzun zamandır yazmamışım bloga. Rutin tez, hocaların tatil havasına girmesi, bitişin yeni öğretim yılı başına sarkması, akıllı tahta semineri, not girişleri, vs.

Arada perşembeden eve gitme ve pazar gecesi dönüş. Minnoş'un sürekli özlemle kolumu, bacağımı öpmeleri:) Bir sürü şey sıkışmışken evde olmak iyi geldi yine. Tayin dönemi de geldi bu arada. 

Anneannemde şimdi de pankreas kanseri şüphesi söz konusu. Zonguldak'ta tetkiklerden sonra netleştirecek durumu. Tabii, özellikle annemi teselli etmek zor. Yaşı kaç olursa olsun, olumsuzluklar yakınlarımızı teğet geçsin, ölümsüzlük ilk bize denk gelsin istiyor insanoğlu içten içe.Umarım iyi haberlerini alırız.


27 Nisan 2015 Pazartesi

Hİİİ!

Yeğenim doğduktan sonra garip bir ünlem geliştirdim. En son kardeşim, yine "hiiii" diye bir nida attığımda güldü. Öncesinde daha önceki gidişlerimden birinde eşi de, daha önce böyle bir şey yapmadığıma, Minnoş doğduktan sonra hiiilediğime dikkat çekmişti.

Ne zaman düşmesine ramak kalsa, kafasını vursa, kaydıraktan kaysa yani en ufak bir tehlike anında bende tehlike çanları çalıveriyor! Çocuk denen canlı sosyalleşecek, düşe kalka büyüyecek bunları biliyorum ama bu panik halinden kurtulamıyorum. Öğretmenlikte öğrendiğim acı bir gerçek de çocukların acımasız olabileceği olunca, etrafta başka çocuklar olunca başka türlü tedirgin oluyorum.  "Aşırı koruyucu teyze" diye bir model varsa işte o benim!

Hİİİ!

Yeğenim doğduktan sonra garip bir ünlem geliştirdim. En son kardeşim, yine "hiiii" diye bir nida attığımda güldü. Öncesinde daha önceki gidişlerimden birinde eşi de, daha önce böyle bir şey yapmadığıma, Minnoş doğduktan sonra hiiilediğime dikkat çekmişti.

Ne zaman düşmesine ramak kalsa, kafasını vursa, kaydıraktan kaysa yani en ufak bir tehlike anında bende tehlike çanları çalıveriyor! Çocuk denen canlı sosyalleşecek, düşe kalka büyüyecek bunları biliyorum ama bu panik halinden kurtulamıyorum. Öğretmenlikte öğrendiğim acı bir gerçek de çocukların acımasız olabileceği olunca, etrafta başka çocuklar olunca başka türlü tedirgin oluyorum.  "Aşırı koruyucu teyze" diye bir model varsa işte o benim!

23 Nisan 2015 Perşembe

GECE YOLCULUĞU

Dün, Cuma günlerim boş diye 23 Nisan'la bağlanan 4 günlük tatilim başladı. Böyle zamanlarda, eve gitmek dışında bir tatil terbiyesi geliştiremedim bunca yıldır dışarıda olunca. 10 saatlik ders sonrası yolculuğa çıktım Zonguldak'a doğru. Normalde, her saat başı tetikte durduğum, deliksiz uyumayı beceremediğim yolculuklar gece yolculukları. O yüzden çok sevemiyorum. 

Kafasını koyunca uyuyabilen biri olsam ya da karanlıkta kitap okumayı becerebilsem verimli ve sevimli geçecek. Belki bu kadar yorgun olunca bu kez başarırım diye düşündüm ama yok yine sadece 3 ve 4 arasını net hatırlamadığım bir yol katettim. 

Öyle ya da böyle vardım
Sabah kardeşimin eşi aldi beni. Biraz uyumayı başarmışken Minnoş'un sesini duyup dayanamayıp kalktım. Yarın tam 2,5 olacak Minnoş'umun:)

GECE YOLCULUĞU

Dün, Cuma günlerim boş diye 23 Nisan'la bağlanan 4 günlük tatilim başladı. Böyle zamanlarda, eve gitmek dışında bir tatil terbiyesi geliştiremedim bunca yıldır dışarıda olunca. 10 saatlik ders sonrası yolculuğa çıktım Zonguldak'a doğru. Normalde, her saat başı tetikte durduğum, deliksiz uyumayı beceremediğim yolculuklar gece yolculukları. O yüzden çok sevemiyorum. 

Kafasını koyunca uyuyabilen biri olsam ya da karanlıkta kitap okumayı becerebilsem verimli ve sevimli geçecek. Belki bu kadar yorgun olunca bu kez başarırım diye düşündüm ama yok yine sadece 3 ve 4 arasını net hatırlamadığım bir yol katettim. 

Öyle ya da böyle vardım
Sabah kardeşimin eşi aldi beni. Biraz uyumayı başarmışken Minnoş'un sesini duyup dayanamayıp kalktım. Yarın tam 2,5 olacak Minnoş'umun:)

7 Mart 2015 Cumartesi

KA- DIN

Yarının Dünya Kadınlar Günü (aslında emekçi kadınlar!) olması dolayısıyla, eli kalem tutan, ağzı laf yapan, düşünmeye zahmet eden herkesin yazacak birkaç satırı, edecek birkaç kelamı ve üretecek fikri olacak bol bol. 9 Mart olduğunda ise, gündemimiz değişiverecek, nasılsa dünyada özellikle bu ülkede sık sık değişiverdiği gibi. 

         O yüzden, geçen yıl yazdığım şu yazıda olduğu gibi, kadın olduğumuz için cezalı ve mazlum hissettirmeyen mutlu azınlıktan sayılmamı sağlayan aileme teşekkür etmek, aynı şansa sahip olmayanları görüp halime şükredebilmekten utanmak dışında bir şey yapmak gelmiyor içimden.

KA- DIN

Yarının Dünya Kadınlar Günü (aslında emekçi kadınlar!) olması dolayısıyla, eli kalem tutan, ağzı laf yapan, düşünmeye zahmet eden herkesin yazacak birkaç satırı, edecek birkaç kelamı ve üretecek fikri olacak bol bol. 9 Mart olduğunda ise, gündemimiz değişiverecek, nasılsa dünyada özellikle bu ülkede sık sık değişiverdiği gibi. 

         O yüzden, geçen yıl yazdığım şu yazıda olduğu gibi, kadın olduğumuz için cezalı ve mazlum hissettirmeyen mutlu azınlıktan sayılmamı sağlayan aileme teşekkür etmek, aynı şansa sahip olmayanları görüp halime şükredebilmekten utanmak dışında bir şey yapmak gelmiyor içimden.

6 Ocak 2015 Salı

YOL YORGUNU

Cuma günlerim zaten boş, perşembe de yılbaşı dolayısıyla tatil diye eve gitme planlarımı çok önceden yapmıştım. Babamı belki en azından bir sorunu nedeniyle doktora götürmeyi başarırım diye mesai saatlerinden yararlanayım diye Çarşamba için de mazeret izni aldım Salı gecesi yola çıkabilmek için. Belki izin alamam diye önceden aldığım bileti, sonradan bir gün öncesi için değiştirdim. Sonra Pazartesi yağan kar durmayınca, Salı gününden kar tatili ilan edildi 1,5 gün. İzni boşuna aldım yani. 

Gündüz yağış devam ettiği için otobüs firması Pamukkale'yi arayıp seferlerin iptal olup olmadığını sorduğumda, olursa mesaj atacaklarını söylediler. Gece, iki tramvayla aktarmalı yol tepip neredeyse iki saat sonra terminale ulaştım. Yol kenarından yolcu almak, firmadan firmaya, şoförden şoföre değişiyor bu şehirde. Neyse, terminale ulaştığımda İstanbul seferleri hariç tüm seferlerin iptal edildiğini öğrendim. Tırıs tırıs geri dönme çabası, şehir içi otobüslerin gelmemesi ve saatlerce firmayı arayıp, bekleyip tam taksiye binecekken başka bir firmanın servis aracıyla tekrar terminale dönüp tekrar servisle eve dönmem... Sinir harbi yaşadım, ailemi endişelendirdim ve o günden beridir yorgunluğumu atamadım. FB sayfalarına ilgilerinden dolayı teşekkür eden bir mesaj attım, o günden beri habire arıyorlar:)

Ertesi gün başka ifrit olduğum bir firmayla (seçenek yok!) öğlen otobüsü ile yollarda dura kalka Zonguldak'a gittim. "Bu valizi bu şehirde açmayacağım." inadım yüzünden bilet alıp otobüslerin gittiği herhangi bir yere gitmeyi bile düşündüm. O kadar mahsur kalmış hissettim ki, sanki doğuda kar yolları tıkayınca hastaneye bile ulaşamayan yurdum insanı acınasılığı çöktü üstüme. Gerçi benimki mutlu sondu, eve vardım. 

Yıllardır ilk defa yılbaşında evdeydim. Bizim için 1 Ocak,  babamın doğum günü olduğu için hep özeldir.İyi ki var:)

Bu arada yaklaşan doğum günüm için, bana kalsa hiçbir zaman almam diye kardeşlerim ve eşleri akıllı telefon ve tablet karışımı bir aygıt da aldılar, Minnoş elleriyle verdi hediyemi:) Doğum günümde onlardan uzakta olacağım ama erken kutlama yapmış olduk. 


YOL YORGUNU

Cuma günlerim zaten boş, perşembe de yılbaşı dolayısıyla tatil diye eve gitme planlarımı çok önceden yapmıştım. Babamı belki en azından bir sorunu nedeniyle doktora götürmeyi başarırım diye mesai saatlerinden yararlanayım diye Çarşamba için de mazeret izni aldım Salı gecesi yola çıkabilmek için. Belki izin alamam diye önceden aldığım bileti, sonradan bir gün öncesi için değiştirdim. Sonra Pazartesi yağan kar durmayınca, Salı gününden kar tatili ilan edildi 1,5 gün. İzni boşuna aldım yani. 

Gündüz yağış devam ettiği için otobüs firması Pamukkale'yi arayıp seferlerin iptal olup olmadığını sorduğumda, olursa mesaj atacaklarını söylediler. Gece, iki tramvayla aktarmalı yol tepip neredeyse iki saat sonra terminale ulaştım. Yol kenarından yolcu almak, firmadan firmaya, şoförden şoföre değişiyor bu şehirde. Neyse, terminale ulaştığımda İstanbul seferleri hariç tüm seferlerin iptal edildiğini öğrendim. Tırıs tırıs geri dönme çabası, şehir içi otobüslerin gelmemesi ve saatlerce firmayı arayıp, bekleyip tam taksiye binecekken başka bir firmanın servis aracıyla tekrar terminale dönüp tekrar servisle eve dönmem... Sinir harbi yaşadım, ailemi endişelendirdim ve o günden beridir yorgunluğumu atamadım. FB sayfalarına ilgilerinden dolayı teşekkür eden bir mesaj attım, o günden beri habire arıyorlar:)

Ertesi gün başka ifrit olduğum bir firmayla (seçenek yok!) öğlen otobüsü ile yollarda dura kalka Zonguldak'a gittim. "Bu valizi bu şehirde açmayacağım." inadım yüzünden bilet alıp otobüslerin gittiği herhangi bir yere gitmeyi bile düşündüm. O kadar mahsur kalmış hissettim ki, sanki doğuda kar yolları tıkayınca hastaneye bile ulaşamayan yurdum insanı acınasılığı çöktü üstüme. Gerçi benimki mutlu sondu, eve vardım. 

Yıllardır ilk defa yılbaşında evdeydim. Bizim için 1 Ocak,  babamın doğum günü olduğu için hep özeldir.İyi ki var:)

Bu arada yaklaşan doğum günüm için, bana kalsa hiçbir zaman almam diye kardeşlerim ve eşleri akıllı telefon ve tablet karışımı bir aygıt da aldılar, Minnoş elleriyle verdi hediyemi:) Doğum günümde onlardan uzakta olacağım ama erken kutlama yapmış olduk.