Yazdan beri tavsamış bir halde blog yazdığımın farkındayım. Ne zaman yazmaya karar versem erteliyor, sonra da vazgeçiyorum. Çoğu blog yazarında da aynı şeyi gözlemliyorum bu ara. Daha uzun aralıklarla, daha depresif yorumlarla dolu yazılar konduruyoruz sayfalarımıza.
"Ülkenin genel hali" deyip genelleme yapmak, fazla mı olur, az bile mi kalır bilmiyorum. Bu hafta kardeşim kalp krizinden gencecik bir arkadaşını, arkadaşım da kanserden babasını kaybetti. Özelde de ölüm haberi almaktan yoruldum. Yılın ikinci yarısı ağır geldi sanki!
Çok ağır.
YanıtlaSilPlanetlerin dizilişi mi nedir, bıktık artık.
Topu onlara atsak rahatlar mıyız? :)
Silyorumum gitmedi galiba tekrar deniyorum :)
YanıtlaSilsanırım bu aura denen şey doğru. yani etrafımızda o kadar negatiflik var ki biz de etkileniyoruz..şeyi farkettim mesela böyle kuş çiçek böcük mutluluk neşe twitleri ya da instagram paylaşımları yapan kişilere herkes sinir oluyor ne acaip değil mi suni buluyorlar, yalancı kabul ediyorlar..oysa belki tam da o an o paylaşımı yaptığı an hiç olmazsa hakikaten mutluydu o insan. gerçeği nadir bulunuyor sanalına ise tahammül bile edemiyoruz yani birbirimizi aşağı çekmeyi de seviyoruz galiba:)
Ulaşmamıştı:) Katılıyorum fikrinize. Mahalle baskısı her alanda yanlış.
SilOlumsuz olumsuzu çekiyor, tecrübeyle sabit..
SilBu yazının üstüne birbirimizi başkalarına kuzen diye tanıttığımız aile dostumuz trafik kazası geçirdi. Üstelik 3 yaşında b bebek öldü bir tek:( Yaralılara sevinmek zor geldi. Çekiyor gerçekten.
Sil