Yaygın okuma alışkanlığı olan bir millet olmadığımız aşikar. Yayınlanan istatistiklere göre, durumumuz dünya standartlarına göre pek de parlak değil. Okur-yazar oranımız artsa da, zorunu eğitim adı altında bir sürü insana zorla diploma verilse de (İstemese de, çalışmasa da bir sürü insan Öğretmenler Kurulu kararları, çıkan aflar, telafi sınavları gibi unsurlar sayesinde diplomasını elinde buluyor!); iş kitap okumaya gelince durum vahim.
"Boş zamanlarında ne yaparsın?" sorusuna verdiğimiz cevaplar arasında kitap okumanın olması, bu işin boş değil dolu zaman işi olduğunu idrak edememiş olmamız belki de sebeplerden biri. Günlük rutin işlerimizden biri olarak saysak okumayı belki de listelerde bu kadar geriye düşmeyeceğiz. Belki de, bir Türk'ü kumsalda bile başka uluslardan ayırt edici bir özellik kabul edilmeyecek kitapsız olması.
Okumamaya bahaneler uydurmaya da çalışmasak, örneğin "Ben zaten bu kitabın filmini, dizisini izlemiştim" demesek, o filmlerin, dizilerin yönetmenlerin, senaristlerin, oyuncuların yorumu olduğunu, bizim kendi kafamızda kurabileceğimiz film gösterimlerinin bambaşka olabileceğini idrak edebilsek ne güzel olacak!
Ben kitabını okuduğum, hiçbir filmde ya da dizide kitabın keyfini bulamadım. Kızım Olmadan Asla, ilk hayal kırıklığımdı belki bu konuda. Kitabı bitirdiğim gece, filmi televizyonda yayınlanmıştı ve kitapta hiç öyle bir ifade yokken, Türkiye, Arapça tabelaların olduğu bir ülke olarak yer almaktaydı filmde. Sadece, filmi izleyip yorum yapmaya kalksam bambaşka cümleler kurabilecekken kitabı okumuş olmamla durum değişti. Yine, Açlık Oyunları gibi bir kitaptan doğan film de, kitabın devasa hayal gücünü ucundan azıcık zorlayabiliyordu, aynı Harry Potter serileri gibi. Sayfaların sınırsızlığı, filmin dakikalarına sığmaya çalışınca hep bir sığlık, güdük kalma durumu oluyor kısaca.
Televizyonlarda da, kitap uyarlamalarından oluşan bir sürü dizi çoğaldı son bir kaç senedir. Bu da, kolaycılığımıza yağ sürdü. Zaten diziyi izliyorsa, kitabına bulaşmaktan imtina etti bu dizilerin izleyicileri. Bir arkadaşımın başına gelen " Hocam, Yaprak Dökümü'nün kitabı çıkmış, duydunuz mu?" durumu da, okur- yazar olamama halimize imzasını atmış oldu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder