13 Ağustos 2016 Cumartesi

TİN TİN TİNNİTUS

Bu hoş tınılı isme aldannamak gerek. Öyle tin tin yakışmıyor, dannnn diye çöküveriyor hayatımıza.

"Kalbim kulağımda atıyor!" diye dert yanıp acaba kurcaladım da mı oldu diye eseflendiğim bir dönemde, kulağım  uğuldarken  biraz uğraş ve ıstırapla yıkanmış ve rahatlamıştım. Geçen Aralık'ta yine doluluk hissi ve onun yarattığı rahatsızlıkla özel bir hastaneye gittim sıra beklememek için. Kulağım kendi kendini temizleyrmiyor ve yine yıkandı. Asıl dert ondan sonra başladı zaten. Geçen macerada yıkatma sonrası hassasiyet yaşadığım sol kulağım bu kez çınlamadan uğultuya, kalp atışından deniz kabuğunun içindeki gizemli sese kadar her türlü sesi dinletir oldu bana. Ortam sessizse iç sesiniz dışarı fırlayacak gibi kulaktan beyne gittiğini hissettiren bir hisle hem de!

Aralık'tan en son düne kadar 2 işitme testi, 1 kan testi, 1 aylık Menier (işitme kaybı, uğultu, kulakta dolgunluk, baş dönmesi gibi belirtileri olan bir hastalık) ilacını ay boyunca kullanma ve son çare beyin tomografisine kadar tüm teşhis yöntemleti denendi üzerimde.

Bu beslenme tarzıyla hala normal kan değerlerine, normalden iyi duyan kulaklara ve yıllar önce aldığım kafa darbesi ve boyun düzleşmesine rağmen problemsiz bir beyne sahip olduğum çıktı ortaya. Tomografi sadece sinüzitimi gösterdi. Üzülsem mi sevinsem mi bilemedim çünkü görünür bir sebep yok ama durumda da değişen bir şey yok.  Aylardır o kadar çok okudum ki durumla ilgili bir tez de bunun üzerine yazabilirim:)  Okuyup bulduğum teşhisi doktor hiç dillendirmedi, hatta doktorlar ( yıkayanla birlikte bu üçüncü doktordu!) ama beyin tomografidi için verilen kâğıtta okudum aynı ismi: Tinnitus.

Kulağa su ya da saç teli kaçması, boyun düzleşmesi, alerji, yüksek sese maruz kalmak gibi sebeplerin yanısıra hiç sebepsiz bu sıkıntıyı yaşayanlar da var hem de yıllarca. Başlı başına bir hastalık değil hastalık habercisi bulan doktorlar da mevcut. Benim durumumda, doktor kafaya takmamamı, strese bağlı olduğunu, yıkatma ile ilgisi olmadığını söylese de, siz siz olun bu belirtileri ciddiye alın derim. Altında bir sebep olnasa da, benim gibi sağlık konusunda çok evhamlı ve ilgili olnayan birini bile doktor doktor dolaştıracak kadar büyük bir bela çünkü!


TİN TİN TİNNİTUS

Bu hoş tınılı isme aldannamak gerek. Öyle tin tin yakışmıyor, dannnn diye çöküveriyor hayatımıza.

"Kalbim kulağımda atıyor!" diye dert yanıp acaba kurcaladım da mı oldu diye eseflendiğim bir dönemde, kulağım  uğuldarken  biraz uğraş ve ıstırapla yıkanmış ve rahatlamıştım. Geçen Aralık'ta yine doluluk hissi ve onun yarattığı rahatsızlıkla özel bir hastaneye gittim sıra beklememek için. Kulağım kendi kendini temizleyrmiyor ve yine yıkandı. Asıl dert ondan sonra başladı zaten. Geçen macerada yıkatma sonrası hassasiyet yaşadığım sol kulağım bu kez çınlamadan uğultuya, kalp atışından deniz kabuğunun içindeki gizemli sese kadar her türlü sesi dinletir oldu bana. Ortam sessizse iç sesiniz dışarı fırlayacak gibi kulaktan beyne gittiğini hissettiren bir hisle hem de!

Aralık'tan en son düne kadar 2 işitme testi, 1 kan testi, 1 aylık Menier (işitme kaybı, uğultu, kulakta dolgunluk, baş dönmesi gibi belirtileri olan bir hastalık) ilacını ay boyunca kullanma ve son çare beyin tomografisine kadar tüm teşhis yöntemleti denendi üzerimde.

Bu beslenme tarzıyla hala normal kan değerlerine, normalden iyi duyan kulaklara ve yıllar önce aldığım kafa darbesi ve boyun düzleşmesine rağmen problemsiz bir beyne sahip olduğum çıktı ortaya. Tomografi sadece sinüzitimi gösterdi. Üzülsem mi sevinsem mi bilemedim çünkü görünür bir sebep yok ama durumda da değişen bir şey yok.  Aylardır o kadar çok okudum ki durumla ilgili bir tez de bunun üzerine yazabilirim:)  Okuyup bulduğum teşhisi doktor hiç dillendirmedi, hatta doktorlar ( yıkayanla birlikte bu üçüncü doktordu!) ama beyin tomografidi için verilen kâğıtta okudum aynı ismi: Tinnitus.

Kulağa su ya da saç teli kaçması, boyun düzleşmesi, alerji, yüksek sese maruz kalmak gibi sebeplerin yanısıra hiç sebepsiz bu sıkıntıyı yaşayanlar da var hem de yıllarca. Başlı başına bir hastalık değil hastalık habercisi bulan doktorlar da mevcut. Benim durumumda, doktor kafaya takmamamı, strese bağlı olduğunu, yıkatma ile ilgisi olmadığını söylese de, siz siz olun bu belirtileri ciddiye alın derim. Altında bir sebep olnasa da, benim gibi sağlık konusunda çok evhamlı ve ilgili olnayan birini bile doktor doktor dolaştıracak kadar büyük bir bela çünkü!


11 Ağustos 2016 Perşembe

AĞUSTOS BÖCEĞİ

Geçen Ağustos'ta da az yazdığımı fark ettim. Yaprak kımıldamayan, çok nemli günler bunlar ve rehavete kapıldım gidiyorum.

Belki de ilk defa organize  bir şekilde  uzun tura çıkalım dedik, kardeşim ve eşi ile Karadeniz ve Batum  turuna çıkacaktık 7 Ağustos'ta ama izinlerin iptali vurdu bizi. Bir sonraki de 21 Ağustos'ta ama kardeşim okulların açılmasına az kalıyor diye vazgeçti, yalnız gitmek de sıkar sanki. Bir sürü şeyi tek başına yapmaya bayılıyorum ama uzun tatilde itici geliyor ne hikmetse!

Yazının devamını uzun uzun yazmıştım, kaydedemeden silinmiş demin. Yine yazmaya bile üşendim, o derece, hatta hazır sofraya bile kurulmaya usanır haldeyim. Eşiği atlasam depresyon diyeceğim bir adım ötesine de, değil!

Ha gayret kısa bir kültür turu ayarlasam sanki gidecek bu uyuntu hal. O bile zul geliyor. Paradoks yani!!!

AĞUSTOS BÖCEĞİ

Geçen Ağustos'ta da az yazdığımı fark ettim. Yaprak kımıldamayan, çok nemli günler bunlar ve rehavete kapıldım gidiyorum.

Belki de ilk defa organize  bir şekilde  uzun tura çıkalım dedik, kardeşim ve eşi ile Karadeniz ve Batum  turuna çıkacaktık 7 Ağustos'ta ama izinlerin iptali vurdu bizi. Bir sonraki de 21 Ağustos'ta ama kardeşim okulların açılmasına az kalıyor diye vazgeçti, yalnız gitmek de sıkar sanki. Bir sürü şeyi tek başına yapmaya bayılıyorum ama uzun tatilde itici geliyor ne hikmetse!

Yazının devamını uzun uzun yazmıştım, kaydedemeden silinmiş demin. Yine yazmaya bile üşendim, o derece, hatta hazır sofraya bile kurulmaya usanır haldeyim. Eşiği atlasam depresyon diyeceğim bir adım ötesine de, değil!

Ha gayret kısa bir kültür turu ayarlasam sanki gidecek bu uyuntu hal. O bile zul geliyor. Paradoks yani!!!

30 Temmuz 2016 Cumartesi

ÖMÜRLÜK DERS PLANI

Telefonu karıştırırken notlar kısmında çok sinirli bir anımda yazdığım bu notu buldum. Hepimiz birşeylerin aymazı, bazı durumların cahiliyiz, yeter ki kabul edelim, öğrenmeyi reddetmeyelim.
Gerek gündelik yaşamda, gerekse hatta ve özellikle mesleki yaşamda bu planı birebir yaşadığım, duvara konuştuğumu düşündüğüm çok oluyor. Gram İngilizce bilmeden dersim hakkında ahkam kesen, çocuk gelişiminden bihaber olduğu yetiştirdiği çocuktan ve tavrından belli olan veliden, iyi niyetli bir tavırla yaklaşsa da nota davranıştan çok değer veren idarecilerden sıtkım sıyrıldı özellikle bu yıl. Tezle uğraşıp akademik dünyayla cebelleşirken bunlarla uğraşmak daha da yük bindirdi omuzlarıma.

Mesleki yaşam dışında daha az didindim cehaletle mücadelede ama belediye otobüsünde, sokakta, mağazalarda, bilumum çevrede kol gezdiği oldu hep. Hayat denen şey galiba biraz da bu yani bilmediğini bildiğini sanana, bilgi sahibi olmadan fikir beyan edenle mücadele.



ÖMÜRLÜK DERS PLANI

Telefonu karıştırırken notlar kısmında çok sinirli bir anımda yazdığım bu notu buldum. Hepimiz birşeylerin aymazı, bazı durumların cahiliyiz, yeter ki kabul edelim, öğrenmeyi reddetmeyelim.
Gerek gündelik yaşamda, gerekse hatta ve özellikle mesleki yaşamda bu planı birebir yaşadığım, duvara konuştuğumu düşündüğüm çok oluyor. Gram İngilizce bilmeden dersim hakkında ahkam kesen, çocuk gelişiminden bihaber olduğu yetiştirdiği çocuktan ve tavrından belli olan veliden, iyi niyetli bir tavırla yaklaşsa da nota davranıştan çok değer veren idarecilerden sıtkım sıyrıldı özellikle bu yıl. Tezle uğraşıp akademik dünyayla cebelleşirken bunlarla uğraşmak daha da yük bindirdi omuzlarıma.

Mesleki yaşam dışında daha az didindim cehaletle mücadelede ama belediye otobüsünde, sokakta, mağazalarda, bilumum çevrede kol gezdiği oldu hep. Hayat denen şey galiba biraz da bu yani bilmediğini bildiğini sanana, bilgi sahibi olmadan fikir beyan edenle mücadele.



28 Temmuz 2016 Perşembe

SENDEN ÖNCE BEN: KİM KİMDEN ÖNCE?

Genel itibariyle çok satan kitaplara karşı mesafeli bir duruşum var. Biraz dursun, demlensin, sonra okunabilir kategorimdeler. Senden Önce Ben, kardeşimin edebiyat öğretmen bir arkadaşından ödünç aldığı, çok da bayılmamış ama sonunun tahminlerin zıt yönünde bitmesinden hoşlandığım bir kitaptı.

Sinemaya gitmek isteyip de animasyon ve korku filmleriyle dolu yaz döneminde izleyebileceğim seçenek yok diye filmine de gitmiş oldum.  Alışveriş merkezinde vakit geçirirken annemle pat diye karar verip 19.00 seansına giriverdik, salonda toplam 6 kişiydik. Salon kapatmış gibi olduk :) Anneme de konudan  bahsetmemiştim, burada da yazmam tabii ki ama genelde kitaptan uyarlanmış filmler hayal kırıklığı yaratır ya üzerimizde, bu kez öyle olmadı. Sinema dili, kitapta eleştirilen sürekli aynı fiillerin kullanılması tekdüzeliğinden uzak ve akıcıydı. Güzel manzaralı ve ters köşe bir film izlemek isterseniz aklınızda bulunsun.

SENDEN ÖNCE BEN: KİM KİMDEN ÖNCE?

Genel itibariyle çok satan kitaplara karşı mesafeli bir duruşum var. Biraz dursun, demlensin, sonra okunabilir kategorimdeler. Senden Önce Ben, kardeşimin edebiyat öğretmen bir arkadaşından ödünç aldığı, çok da bayılmamış ama sonunun tahminlerin zıt yönünde bitmesinden hoşlandığım bir kitaptı.

Sinemaya gitmek isteyip de animasyon ve korku filmleriyle dolu yaz döneminde izleyebileceğim seçenek yok diye filmine de gitmiş oldum.  Alışveriş merkezinde vakit geçirirken annemle pat diye karar verip 19.00 seansına giriverdik, salonda toplam 6 kişiydik. Salon kapatmış gibi olduk :) Anneme de konudan  bahsetmemiştim, burada da yazmam tabii ki ama genelde kitaptan uyarlanmış filmler hayal kırıklığı yaratır ya üzerimizde, bu kez öyle olmadı. Sinema dili, kitapta eleştirilen sürekli aynı fiillerin kullanılması tekdüzeliğinden uzak ve akıcıydı. Güzel manzaralı ve ters köşe bir film izlemek isterseniz aklınızda bulunsun.

26 Temmuz 2016 Salı

DON KİŞOT

 Okuduğumuz kitap türleri ruh halimize göre değişir ya, tez yazarken kendi gündemimden kaçmak için romanlar bir sığınaktı, şimdi de öyle. Haberleri izlemeyip kurgulanmış dünyalara dalmak iyi geliyor.

Çocukken okuduğum ve izlediğim Don Kişot'a yetişkin gözüyle bakmak istedim bu kez. Bazı listelerde dünyanın en çok okunan kitabı olarak geçiyor.

Zararsız ve iyi niyetli delilikten doğan macera, bir yandan kafa boşaltırken bir yandan da dolu dolu düşündürdü. Deliliğe maruz kalacaksak böylesi olsun :)

DON KİŞOT

 Okuduğumuz kitap türleri ruh halimize göre değişir ya, tez yazarken kendi gündemimden kaçmak için romanlar bir sığınaktı, şimdi de öyle. Haberleri izlemeyip kurgulanmış dünyalara dalmak iyi geliyor.

Çocukken okuduğum ve izlediğim Don Kişot'a yetişkin gözüyle bakmak istedim bu kez. Bazı listelerde dünyanın en çok okunan kitabı olarak geçiyor.

Zararsız ve iyi niyetli delilikten doğan macera, bir yandan kafa boşaltırken bir yandan da dolu dolu düşündürdü. Deliliğe maruz kalacaksak böylesi olsun :)