22 Nisan 2014 Salı

EN SEVDİĞİM TOPLUMSAL ROL: TEYZELİK

Yeğenim (minnoşumuz), 2 gün sonra tam 1.5 yaşında olacak. Bir yandan Çocuk Bayramı, bir yandan da buçuklu doğum günü için geçen Cuma ona bir kart attım. Geçen yıl da 6 aylıkken kart atmıştım yıllar sonraya anı kalsın diye.İlk çocuk olduğumdan mıdır nedir, ilk kitabını ben alayım, onun ağzından ailenin kadınlarına ilk ben Anneler Günü kartı yazayım gibi telaşlarım var. Hep bir özel an, anı biriktirme telaşı!

Yakaladığım her fırsatta yuvama dönmeye, netten görüşmeye çalışsam da yeğenimden uzakta olmak, onun gelişim evrelerine seyrek aralıklarla tanıklık etmek inanılmaz bir vicdan azabı yaşamama neden oluyor. Doktora uğruna, tez danışmanımla daha rahat görüşeyim diye biraz daha uzakta kalmak zor geliyor. Yıllar sonra, "kesin dönüş"ten bahsetmeye başlamış durumdayım bu yüzden. Oysa ben, her fırsatta koşarak gitmeye alıştığım şehre yerleşmeyip misafir olmaya alışkınım yıllardır.Bir yandan, zaten sevdiklerinin başına bir şeyler gelmesinden deli gibi korkan ben, yeni endişeler ve korkular geliştirme rekorları kırıyorum.Bir yandan da hayalden hayale koşuyorum. Birlikte çıkacağımız tatilleri, üniversitede yanımda okumasını (demek ki yine farklı bir şehirde olacağım:)falan hayal ederken yakalıyorum kendimi. 2 teyzeye sahip olduğu için, hayallerime ortak koşan da var. Kardeşimle onun dahil olduğu tatil planlarını kendi adımıza ayrı ayrı yaptığımızı fark ediyoruz.Hayali bile güzel geliyor. 

Teyze olmak ne acayip bir şeymiş!



2 yorum:

  1. Teyze anne yarısıdır derler, çokçok doğrudur. Teyzelerim canımdır benim de.. Benim kardeşim yok, eşimin de yok, bizim kızın sahip olamayacağı bir lüks seninki.. Keyfini çıkart bol bol (çıkartıyorsun da)
    Bu arada yaşasın sonunda yorum bırakabilmeeeeek :D

    YanıtlaSil
  2. Ben de yorum aldığıma sevindim. Bir kaç gündür Internetin problemli olduğu bir yerdeydim, gecikme için kusura bakma(yın!)

    YanıtlaSil