Teog nedeniyle bu hafta boş zamanım artınca yakın mesafe geziler ararken kardeşim ve eşinin arabalarını bakım için Düzce'ye götürme ihtimali doğdu. Zaten netten araştırdığımı söyleyince kardeşimin eşi O. davet etti. Onlar işlerini hallederken biz annemle gezecektik. Sabah kardeşim yan çizecek gibi olduysa da gittik. Biz Akçakoca'da indik annemle. Babam yolculuklara mecbur kalmadıkça sağlığı nedeniyle çıkmıyor zaten.
Akçakoca, Amasra ve Kilimli kadar minik bir yer nihayetinde ama burnunun dibinde denizle yaşayan insanlar olarak iyot kokusunu duyamadığımızı oranın temiz havasında fark ettik. Doğalgaz sayesinde temiz hava ve çalışan belediye sayesinde temiz ortam var orada. İmrendik ve bol bol söylendik. Kardeşim ve O. da bize katılınca fikrimize de katıldılar. Balık, deniz, kum, yeşillik kıyı şehirlerinin nimeti ama değerini bilmek herkesin harcı değil demek ki!
Ankara'dayken gitsem diye plan yapıp, gitmediğim yerlerdendir.
YanıtlaSilBurdan ne kadar tutar ki arabayla, bi bakim.
Buradan 1 saat 20 dakika sürdü.
SilYa şu Akçakoca çok enteresan bir yer çünkü annemin çocukken anne babasıyla yaptığı tatiller ordaymış, pek severek anlatır ama bizi hiç götürmedi, bi gideyim ya koca kadın oldum..
YanıtlaSilDünyayı dolaşıp oraya gitmemek de ilginç:) Benim için de, o yakınlıkta gitmemek, yıllardır geçip gitmek tuhaf olmuştu.
YanıtlaSilO tarafa hiç gitmedim. Merak da ediyorum doğrusu.
YanıtlaSilMinik bir sayfiye. Ömür geçirmek istenir mi bilmem ama sevimli geldi bize.
Sil