Geçen yılki seçimlerden beri açıp haber izlemiyorum, tv bile açmıyorum özellikle, yine de okur olunca izlemesen de kaçamıyorsun sevimsiz haberlerden. Siyasetçi görünce başlıktan sonrasını es geçmek mümkün de, sosyal meselelerde "cahil kalmak" lüks!
Leylalar, Narinler falan derken aynı gün yine iki katliam. Kadın cinayeti deyip genellemek kolay oluyor belki medya için ama ruh sağlığı yerinde olmayan, tedavisi bitti denilerek defalarca hastaneden taburcu edilen, içinde uyuşturucu, ailelerin çaresizliği, cinayet, sosyal medya, medyanın şuursuzluğu ve intihar olan bir vaka bu.
Belki marjinal olarak anılma isteği adına, belki doğası gereği uç kabul edilen Uraz Kaygılaroğlu'nu linç ederek rahatlıyor bir kesim bu olayda. Eski kız arkadaşının hatrına fotoğraf verdiği sergi gerçekten estetikten yoksun. Sanatın içinde estetik de olmalı bence yoksa muzu bantla, koy bienale/sergiye abukluğu! "Bu adam, daha önce de siyah oje sürmüştü, sahnede eşcinseli canlandırdı, bir de İskoçya'ya gidip kilt (onlara göre dümdüz etek!) giydi diye hedef tahtası olmuş Urazka. Canından endişe ettiğini, kızının olduğunu beyan ediyor açıklamalarında. Kişisel olarak çok da ilgi alanımda olan ve sempatik bulduğum biri de değil benim ama adam niye korksun güvenliğinden? Katiller korkmuyor, elini kolunu sallayarak geziyor çoğu zaman :(
Diğer olayı eleştirirken, asıl eleştirilmesi gereken uyuşturucuyu önleme, tedaviyi hastanede sürdürme, ailelerin ve çocukların bilinçlendirme, ceza sistemimizin garipliği gibi konuların asıl muhataplarına bir kelime edemeyip birini hedef tahtasına koymak tam "vur abalıya" mantığı da tam bizlik! Yarın oyuncuya ya da ailesine bir şey olsa, yine yönetenleri değil başkasını suçlarız milletçe!