8 Kasım 2023 Çarşamba

KIRMIZI BALON'UN DÜŞÜNDÜRÜCÜ SONU

Her yıl, 2. sınıflarımla izlediğim bir kısa film var: Kırmızı Balon. 34 dakikalık, ödüllü bir Fransız filmi. Çok az diyaloğun olduğu, İngilizce ve Türkçe altyazılı, başrolünde yönetmenin oğlu Pascal Lamorisse'in yer aldığı bir film bu. Hatta küçük kız kardeş de var bir sahnede yanlış hatırlamıyorsam. 1956 yapımı ve henüz 6 yaşındaki bir çocuk ile arkadaş olarak benimsediği bir balonun öyküsü anlatılan. Filmin sonunda, oyuncunun şimdiki fotoğrafını akıllı tahtadan göstermeden önce, yaşlılık tahminlerinin 12 yaş olması gülümsetti beni. Kendileri 7 olunca, 12 yaşlı kalıyor:)

Defalarca izledim ve her seferinde açıklama yaparken  çocukların gördükleri detaylardan da etkilenerek keyiflendim filmi izlerken. Perdeleri ve ışıkları kapayıp sinema ortamı oluşturup izliyoruz, patlamış mısırlı zamanlarımız da oldu. (Boğaza kaçan şeftali çekirdekli başka bir olaydan sonra çekinir oldum yiyecekli her eylemden. Beslenme saatinde bile ayrı bir tedirginlik! Çocuk koşar düşer, sorumlu öğretmen; kaleminin ucu kırılır yine öğretmen, öğretmene saldırmaya hazır veliler için her hareketi 100 kere, 1000 kere düşünmek dert bu coğrafyada!)

Filmi keyifle izleyip sona erdiğinde, bir öğrencim herkesin takıldığı sona değil de, yerdeki balona takıldı. Filmin sonunu anlatmadan nasıl anlatırım bakalım:) Çocuk, balonu orada bırakacak mı, almayacak mı kaygısıyla doldu çocukcağız. "Kesin geri dönüp alır, arkadaşını orada bırakmaz, merak etme." diye yorum yaparak bitirmek zorunda kaldım seansı hayal gücüne ket vurmak uğruna, üzülmesin diye. Çocuk dünyası çok masum, yetişkinler o hamuru düzgün yoğursa, hor ellerde şekil almasa! Bir de, onları hayatta bıraksa!


2 yorum:

  1. Çocukların dünyası artık anksiyete dolu :,(
    Vallahi 2 çocukla zorlanırken, öğretmenlerin halini düşünemiyorum, özellikle de milenyumgillerin çocukları gelmeye başladıysa sisteme yavaş yavaş.....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Oturup hesapladık yazın bu kuşağın da çocuklarını okutacak mıyız diye ve derin bir oh çektik :) Milenyumda doğmasa da bir garip bu dönemin velileri, herkesin çocuğu prens ve prenses, öğretmenler de Külkedisi. Sistem sağolsun! "Bu veliye de, böyle çocuklar hak!" deyip geçilemiyor çünkü aynı toplumda yaşayıp aynı havayı soluyacagiz onlar büyüyünce de :(

      Sil