27 Kasım 2018 Salı

EN DERT DİNLEYEN

Öğretmenler Günü için hazırlanan programda, bu yıl "en"ler de seçilmiş öğrenciler tarafından. Normalde cuma günü boş günüm diye izleyemeyeceğim video, o gün elektrikler kesilmiş diye dün yayınlandı.

'En dert dinleyen" seçilmişim. En karizmatik, en muhteşem gibi çok genel tanımların bana değil de başkasına gitmesine pek bir sevindim:) Çok kişisel geldi bu tanım. Okuldaki öğretmenler de, "dert annesi" yorumunu yaptılar. Gerçi bir öğrencimin " en iyi kalpli" ya da " en komik" de olmalıydınız demesi de gururumu okşamadı değil:) Dert dinliyorum da, ne kadarına çareyim o meçhul! Jüri onu dikkate almamış demek ki!:)

Bu meslekte öğrencinin ileride nasıl bir kariyerinin olacağı, kendine ve topluma zarar vermeyen bir hayat sürüp sürmeyeceği falan uzun vadeli çıktılar. Psikolojik danışmasa olduğu gibi "şimdi ve burada" olduğu, anlık değerlendirmeler mesleki tatmin getiriyor. Güzel bir söz, sevgi dolu bir bakış, arkanızdan duyduğunuz bir yorum,... Asıl hediye de bunlar zaten.


6 Kasım 2018 Salı

İKİ SATIRLIK (M)ADAMLAR

Sıla'ya uygulanan şiddet konusu hakkında şiddeti kınama ekseninde çok şey yazılabilir, söylenebilir ama derdim başka. Genelde bu tür olaylarda haberler dışında, sosyal medya yorumlarını ve sözlükleri okuyorum ben.

Günlerdir, mideme tiksinti dolu kramplar girerek okuyorum yorumları. Evli olmadığı bir adamın evine gece yarısı giden, 15 Temmuz hakkında olumsuz yorum yapan, duruşu güçlü ve sesi maskülen bulunan, kendisi dile getirmese de iddialara göre biseksüel olma ihtimali de bulunan bir kadının değil şiddet görmeme, yaşama hakkı da yok bu yaratıklara göre! :( Kadını da erkeği de, ici pislik dolu bir sürü pislik!

Aynı havayı solumaktan, aynı türden canlılar olmaktan utanıyorum, tiksiniyorum. Bu kadar "kötü", bu kadar bağnaz, vicdansız, nefret dolu tiplerle çevrili olmak içimi ürpertiyor, yalnızlık hissi veriyor. Sonra, derin bir acıma duygusu tüm bunları bastırıyor!