27 Haziran 2018 Çarşamba

AĞAÇ GİYDİRME

"Ağaç giydirme",  yeni bir akımmış. Ben uzun süredir kaç kere aynı yoldan geçtiysem de bu sabah hastane yolunda fark ettim.

Örgülerle süslenmiş ağaçları görünce nete baktım tırnak içindeki sözcüklerle, tam da bu adla anılıyormuş bu işlem.
Ağaç koruma amaçlı yapıldığı söyleniyor ama ilk endişem ağacın doğasına zarar verip vermediği oldu. Estetik uğruna heba ederler mi ağaçları bilemedim. Bizdeki çevre bilincine bakınca da neden olmasın!

Merdivenleri renk renk boyama modası, en azından canlı bir organizma üzerinde test etmiyordu hobileri. Buna biraz temkinli yaklaşmalı sanki!

23 Haziran 2018 Cumartesi

TEKDÜZE

Son 16 yıldır 5 ayrı şehirde yaşamışım. Değişimi de istikrar kadar severim.

İstikrar ve tekdüzelik aynı şeyler değil benim gözümde ve tabii sözlükte. Siyasetten, herhangi bir siyasi görüşten bağımsız olarak tekdüzelikten sıkıldım bu ülkede. İstikrar aldanması ile dayatılan "aynı şu, aynı bu isimlerden, yuzkerden, değişim adı altındaki zikzaklatdan" gına geldi.

Atatürk'ün 15 yıllık iktidarı bu hissi vermezdi eminim çünkü gelişim, atılım, yenilik derken her gün yeni bir heyecan dolardı içimize. Süreğenlik fena bir hastalık, veba gibi! Geçer mi.bilmiyorum!

15 Haziran 2018 Cuma

İKİ UCU ... DEĞNEK!

Hollywood'da Harvey Weinstein ile patlak veren #METOO (BEN DE) hareketi, bizde de Talat Bulut ile başladı.

Olayı biliyorsunuzdur, kostüm asistanını öptüğü iddiaları, oynadığı dizinin aktrislerinin, film ve dizi yapımcılarının oyuncu aleyhine açıklamaları, hatta moda yarışması katılımcılarından Ezgi Baylar ve oyuncu Hande Ataizi'nin benzer taciz iddiaları...

Bir yandan da, 42 yıllık saygın bir kariyer, geçmişteki her türlü taciz olayında sosyal medyadan omurgalı tavırlar, aç kalmak pahasına Yeşilçam'daki ucuz film furyasına direnen bir aktör var ortada. Her iki tarafın beyanı dışında da bir görgü tanığı da yok olayla ilgili.

Haberi öğrendiğimden beri taciz varsa mağdurun yerinde, yoksa da iftira atılanın yerinde olmak istemezdim diye düşünüyorum ama en çok da karar mercii hakimin yerinde olmak istemezdim. Parmak izi, tükürük örneği gibi maddi kanıtların ve de görgü tanıklarının olmadığı bir olayda sadece beyan esasken, insan verdiği kararın doğruluğundan ne kadar emin olabilir ki?

Bir yandan toplum baskısı ile tacizi ifşa eden kadın çok azken, kadının beyanımı esas almak mümkün. Kız, işini kaybetmeyi göze almış, belki tipik Türk kafasına sahipse (var ya benden önce el değdi anlayışı !) nişanlısının onu yarı yolda bırakmasını da riske atmışsa, olayı doğru kabul edelim diyelim. Öte yandan da, çok vahşi, her an ad lekelemeye hazır, etik değeri olmayan kadınlar da var ve Talat Bulut'un iddia ettiği gibi reddedilmeye karşı bir çamur atma da mümkün.

Resmen iki ucu ... değnek!  Hak yemeden karar vermek ne zor!