29 Eylül 2017 Cuma

KALIP YARGILAR

Aranızda kalıp yargıları olmayan, insanları " ....lar şöyledir." şeklinde genel tanımlara sokup etiketlememeli başaranınız var mıdır bilmiyorum.Varsa çok tebrik ediyorum. Ben ne kadar uğraşsam da % 100 başaramadım bugüne kadar, benim için mümkün mü bilmiyorum da zaten.

Her ne kadar etiketlememe konusunda en azından bir farkındalık, çokça da suçluluk duysam da kalıp yargılarım var benim. Mesela toplamda 15 ay çalıştığım ve bolca olumsuz yaşantılar sahibi olduğum Doğu şehri ve insanları hakkında. Tesadüfen bir programda, kızını zorla evlendiren, ensestle gündeme gelen, hırsız, vb. kimi görsem kesin oralı olduğu fikri üşüşüyor beynime. Çoğu zaman haklı da çıkıyorum ama bu yaftalama, önyargı hep kekremsi bir tat bırakıyor yine de. Kendinden bir hoşnutsuzluk hali. İsabet ettirmekten memnun, kalıp yargılardan memnuniyetsizlik hali. Bugün yine ekranda denk gelince aynı hislerle dolup yine sorguladım kendimi, buraya da kayıt düşmek istedim.

2 yorum:

  1. O kalip yargilar aslinda insanligin temeli.
    Bir kadin annesi degil anane/babane tarafindan buyutulurse, annesine kendini ispatlamak icin omur boyu calisir gibiler tabi.
    Cografya ile ilgili kaliplarda daglik yer insaninin aceleci olmasi, deniz kenari insaninin gevsek olmasi, ova insaninin guvensiz olmasi vs inandiklarim.
    Ilk zinaya ben Karabaglar polis karakolunda sahit olmustum. Ilk kazami yaptigimda, basinda yara ile oturan bir adam vardi. Kocasi basmis bunlari, yemis baktayi kafaya.
    Dogu'da duyduklarim var ancak bu olaylar her yerde. Son iki okudugum roman da ensest iceriyor.
    O yuzden o kaliplarina katilmiyorum.
    Bir de cok basit bir sey var, neye inanirsan o oluyor :) Her seyin temeli bu. O yuzden hic yanilmiyorsun.

    YanıtlaSil
  2. Bir nevi savunma mekanizmamız da aslında kalıp yargılar sanki. "Genelle ve uzak dur!" mantığı.

    YanıtlaSil