22 Temmuz 2016 Cuma

KARA DELİK

"Oraya mı kaçsam, buraya mı?", " Bu ülkede yaşanmaz, gitmeli!" gibi söylemlerde bulunmak sinirime dokunuyor benim. İnsanların gelecek için, çocuklar için, ülke için endişelenmesi için çok haklı gerekçeleri var ama kaçıp gitmek, buraları istemediğin zihniyetlere bırakmak, kendimi kurtarayım yeter diye düşünmek fazla bencillik değil mi?

İşte Münih de bugün bir yara aldı, geçen Nice'in aldığı gibi. O zaman bugünden itibaren onlar da mı kaçacak delik arayacak?

Sessiz durmamak, düzenin adamı olmamak ya da yapabilecek her ne varsa...

Kaçmaktan bahsediyorsak, insanlık değişmedikçe hangi deliğe kaçsak halimiz değişmeyecek. Uzayda bir kara delik bulup sığınmak dışında insanın gazabından kaçacak bir başka delik yok!!!

KARA DELİK

"Oraya mı kaçsam, buraya mı?", " Bu ülkede yaşanmaz, gitmeli!" gibi söylemlerde bulunmak sinirime dokunuyor benim. İnsanların gelecek için, çocuklar için, ülke için endişelenmesi için çok haklı gerekçeleri var ama kaçıp gitmek, buraları istemediğin zihniyetlere bırakmak, kendimi kurtarayım yeter diye düşünmek fazla bencillik değil mi?

İşte Münih de bugün bir yara aldı, geçen Nice'in aldığı gibi. O zaman bugünden itibaren onlar da mı kaçacak delik arayacak?

Sessiz durmamak, düzenin adamı olmamak ya da yapabilecek her ne varsa...

Kaçmaktan bahsediyorsak, insanlık değişmedikçe hangi deliğe kaçsak halimiz değişmeyecek. Uzayda bir kara delik bulup sığınmak dışında insanın gazabından kaçacak bir başka delik yok!!!

16 Temmuz 2016 Cumartesi

ÇEMBER

Dün gece, hayatlarında birkaç darbe yaşamış ebeveynimden farklı bir ruh hali içinde oldum haberi ilk duyduğumda. Aklımdan bir an için " Gitsinler de nasıl olursa olsun!" geçti yalan yok. Demokrasi, bu yolla gitmesin tabii, herkes sandıkla gidecekse gitsin.

1980 darbesine İstanbul'da doktor muayenesine gitmiş, buraya geri dönmeye çalışırken yakalanmışız. Yaş itibariyle hatırlamadığım ama darbe ile ilgili tek anım bu benim. Sokağa çıkma yasağı, eve dönememek, dün trafikte kalanlar gibi dönebileceğinden emin olamamak, evde ekmek kalıp kalmadığına takılmak gibi insani boyut bence vahim olan. Yoksa, bu girişimi kimler çıkardı, düzmece miydi, madem demokrasiyi savunmaya gittin meydana cihada gidermiş gibi ezan okumak niye, üst üste dizi tekrarı yayınlayan hükümet kanalı Atv neden habere geçmek için bu kadar çok bekledi, bu olaydan da kahramanlık destanı çıkaracak mı yine baştaki gibi soruların yanıtları, gündelik yaşam dertleri arasında boğulmaya mahkum.

Çemberin içinde de, dışında da olamayan, üstüne basmaktan korkanları da gösteriyor bu gibi olaylar.  Her patlama haberi sonrasında korkup kendini eve hapsetmeyi seçen bir arkadaşıma İstanbul'da olup olmadığını sordum,, bir gece önce yoldaydı çünkü. Cevap, "Buradan yazışmayalım." oldu. Kişisel yazışmalar bile ürkek, başına bir şey gelir paranoyasıyla sarılmış. Bu girişime ya da bu hükümetin icraatlerine karşı genel olarak  yapılan bu, sus, sin ve bekle!

ÇEMBER

Dün gece, hayatlarında birkaç darbe yaşamış ebeveynimden farklı bir ruh hali içinde oldum haberi ilk duyduğumda. Aklımdan bir an için " Gitsinler de nasıl olursa olsun!" geçti yalan yok. Demokrasi, bu yolla gitmesin tabii, herkes sandıkla gidecekse gitsin.

1980 darbesine İstanbul'da doktor muayenesine gitmiş, buraya geri dönmeye çalışırken yakalanmışız. Yaş itibariyle hatırlamadığım ama darbe ile ilgili tek anım bu benim. Sokağa çıkma yasağı, eve dönememek, dün trafikte kalanlar gibi dönebileceğinden emin olamamak, evde ekmek kalıp kalmadığına takılmak gibi insani boyut bence vahim olan. Yoksa, bu girişimi kimler çıkardı, düzmece miydi, madem demokrasiyi savunmaya gittin meydana cihada gidermiş gibi ezan okumak niye, üst üste dizi tekrarı yayınlayan hükümet kanalı Atv neden habere geçmek için bu kadar çok bekledi, bu olaydan da kahramanlık destanı çıkaracak mı yine baştaki gibi soruların yanıtları, gündelik yaşam dertleri arasında boğulmaya mahkum.

Çemberin içinde de, dışında da olamayan, üstüne basmaktan korkanları da gösteriyor bu gibi olaylar.  Her patlama haberi sonrasında korkup kendini eve hapsetmeyi seçen bir arkadaşıma İstanbul'da olup olmadığını sordum,, bir gece önce yoldaydı çünkü. Cevap, "Buradan yazışmayalım." oldu. Kişisel yazışmalar bile ürkek, başına bir şey gelir paranoyasıyla sarılmış. Bu girişime ya da bu hükümetin icraatlerine karşı genel olarak  yapılan bu, sus, sin ve bekle!

4 Temmuz 2016 Pazartesi

SİYAH- BEYAZ- KARAELMAS

"... Siyah- beyaz film gibi biraz..."

Eskişehir'den buraya taşınalı tam bir yıl oldu bugün. Diğer taşınmalardan farkını biliyorsunuz, lise sonrası Zonguldak'ta yaşamamıştım. Bu, doğup büyüdüğüm şehre dönüş olduğu için milatlardan biri benim adıma. Ha ne kadar sürer bilmiyorum ama ailemin varlığı dışında da severmişim burasıyla ilgili bazı şeyleri, onu fark ettim
Karaelmas diyarına uygun olduğunu düşündüğüm bir fotoğraf çalışmamı koyuyorum bu yazıya. Bir de, madenlerin özelleştirilmesi girişimi ve biradaki nükleer santrallerin giderek artması içimi kararttığından karadır bu foto :(

Ekleme: İçimizin kararmadığı, renkli şeker görüntüsünde ve tadında bir bayram diliyorum.

SİYAH- BEYAZ- KARAELMAS

"... Siyah- beyaz film gibi biraz..."

Eskişehir'den buraya taşınalı tam bir yıl oldu bugün. Diğer taşınmalardan farkını biliyorsunuz, lise sonrası Zonguldak'ta yaşamamıştım. Bu, doğup büyüdüğüm şehre dönüş olduğu için milatlardan biri benim adıma. Ha ne kadar sürer bilmiyorum ama ailemin varlığı dışında da severmişim burasıyla ilgili bazı şeyleri, onu fark ettim
Karaelmas diyarına uygun olduğunu düşündüğüm bir fotoğraf çalışmamı koyuyorum bu yazıya. Bir de, madenlerin özelleştirilmesi girişimi ve biradaki nükleer santrallerin giderek artması içimi kararttığından karadır bu foto :(

Ekleme: İçimizin kararmadığı, renkli şeker görüntüsünde ve tadında bir bayram diliyorum.

27 Haziran 2016 Pazartesi

İŞ KAKALAMA BAHANELERİ

İş hayatında evli ve çocuklulara, yaşlılara ve kronik tembellere (yani "o nasılsa yapmaz, yapamaz" denilip işleri başkalarına yıkılanlara) yönelik  pozitif ayrımcılıktan gına geldi. Kurum ve yöneticiler değişse de zihniyet değişmiyor da değişmiyor!

En ufak bir yazıya geçirme durumunda bile "Çocuğum var, evde koca besliyorum, hanım misafir çağırdı, word kullanmayı bilmiyorum, gençler varken bize düşmez..." gibi türlü bahanelerle işi başkasına kakalama derdi, hastalık halinde yaygın. En son " Bu işe olsa olsa bir doktor çare olur." geyiğiyle bir sunu kakalama operasyonuna maruz kaldım, diğerlerinin malum bahaneleri vardı demek! Bir de diğerlerine göre nispeten genç (16 yıl kıdemli!) erkek bir öğretmene de " Bu işi ancak bir erkek yapabilir." diyerek eğitim temalı film izletme görevi verildi ki o daha da vahim!


İŞ KAKALAMA BAHANELERİ

İş hayatında evli ve çocuklulara, yaşlılara ve kronik tembellere (yani "o nasılsa yapmaz, yapamaz" denilip işleri başkalarına yıkılanlara) yönelik  pozitif ayrımcılıktan gına geldi. Kurum ve yöneticiler değişse de zihniyet değişmiyor da değişmiyor!

En ufak bir yazıya geçirme durumunda bile "Çocuğum var, evde koca besliyorum, hanım misafir çağırdı, word kullanmayı bilmiyorum, gençler varken bize düşmez..." gibi türlü bahanelerle işi başkasına kakalama derdi, hastalık halinde yaygın. En son " Bu işe olsa olsa bir doktor çare olur." geyiğiyle bir sunu kakalama operasyonuna maruz kaldım, diğerlerinin malum bahaneleri vardı demek! Bir de diğerlerine göre nispeten genç (16 yıl kıdemli!) erkek bir öğretmene de " Bu işi ancak bir erkek yapabilir." diyerek eğitim temalı film izletme görevi verildi ki o daha da vahim!


25 Haziran 2016 Cumartesi

DÜNYA ABLALAR GÜNÜ

Günü olmayan kalmasın demişler ve "Dünya Ablalar Günü" diye bir gün de konduruvermişler yerküremize. Gecikmeli öğrendim, bunca yıllık ablayım, ruhum duymamış. Gaflet ve dalalet içinde yaşayıp gidiyormuşum.

Ne zamandan beri, kimin vesilesiyle kutlanır oldu bilmiyorum. Araştırdım ama bilgi bulamadım. Anneler Günü gibi acıklı bir çıkış noktası var mı bilmiyorum

Her halta bir gün verme merakına sinir olup abilerin de günü var mı diye merak ettim ve buldum:) İlla kutlarım diyene, 21 Haziran abiler, 24 Haziran ablalara ayrılmış.
21 Haziran, gün dönümünün yanısıra Zonguldak'ın da kurtuluş günü, eliniz değmişken onu da aradan çıkarın isterseniz:)

DÜNYA ABLALAR GÜNÜ

Günü olmayan kalmasın demişler ve "Dünya Ablalar Günü" diye bir gün de konduruvermişler yerküremize. Gecikmeli öğrendim, bunca yıllık ablayım, ruhum duymamış. Gaflet ve dalalet içinde yaşayıp gidiyormuşum.

Ne zamandan beri, kimin vesilesiyle kutlanır oldu bilmiyorum. Araştırdım ama bilgi bulamadım. Anneler Günü gibi acıklı bir çıkış noktası var mı bilmiyorum

Her halta bir gün verme merakına sinir olup abilerin de günü var mı diye merak ettim ve buldum:) İlla kutlarım diyene, 21 Haziran abiler, 24 Haziran ablalara ayrılmış.
21 Haziran, gün dönümünün yanısıra Zonguldak'ın da kurtuluş günü, eliniz değmişken onu da aradan çıkarın isterseniz:)