15 Haziran 2017 Perşembe

FUŞYA

Nur topu gibi bir gündemimiz oldu. Aslında, sapık adamlar ve dangoz kural koyucular yüzünden hiç eskimeyen, eskitilmeyen bir gündem! Kadını tecrit eden "pembe vagon" kafası var ya, işte o!

Üzerinde o kadar çok kalem oynatıldı, o kadar çok konuşuldu ki yeni bir şey söylemek mümkün mü emin değilim. Benzer olaylarda kadın dernekleri, kadın hukukçular, gazeteciler, vs.den çok erkeklerin sesi çıktığında durumun iyiye gideceğine inanıyorum sadece. Bizi erkekler kötüsün değil kast ettiğim, aralarındaki sapkınlarla bir tutulmaktan rahatsız olup ses çıkarmaları dilediğim.

Bir de Mor Çatı falan hariç, kadın denince hep pembeye vurgu yapılmasına da itirazım var. Fuşya dışında (o da sınırlı!) dışında pembeyle hiç barışık olmadım, benim gibiler de vardır eminim. Hala erkeği mavi, kadını pembe diye sinjflandiran, bu derece keskin ayrıştıran kafa hangi ara ve ne şekilde bizleri birleştirecek ki? Bir arada yaşama adabını öğrenmek için, farklılıkların eşitsizlik olmadığını öğretmek gerekiyor insanlara. Aksi takdirde, pembe vagona toz pembe hayallerini de alıp şiddetin her türlüsüyle harap olmuş bir kitle yığılacak, şiddetleri " mavi vagon"larına da taşıp insanlığı yok edecek!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder