1 Mayıs 2017 Pazartesi

KENDİNİ GERÇEKLEŞTİREN KEHANET

Dün Öğrenen Anne'ye " Onunla birlikte deli gibi korkularım da var sevgisi kadar!"  yazmıştım yoruma teyze olmakla ilgili. Ne zaman Minnoş da Minnoş diye bir yazı döşensem, tedirgin oluyorum bir de. Nazardan öte sakınma güdüsü. Üst üste geldi sanki, evrene gönderdim, " Gel beni bir korkut!" diye sanki.

Bu sabah, sabah erkenden uykusu kaçıp kahvaltısını tek başına yaptıktan sonra uyuyakalan babam hariç hepimiz dışarıda kahvaltıya gittik.  Tatil olunca dış mekan tıklım tıkış, her zaman oturduğumuz camekanlı bölme de dolu görünüyor. Bizimkiler yer ayarlarken Minnoş'u alıp kahvaltı mekanının birkaç hafta önce yenilenen çocuk parkına götürdüm.  20 metrekare civarı, bir sürü çocuğun, plastik bir ev, basket potası ve kaydırak vs. park ekipmanlarının sığdığı bir alan. Bir kadın da parktaki bankta oturyor hatta. Onu görünce ben de önce parkın içine girdim, sonra kendimi çocuk parkında fazlalık hissedip kapının yanında dikildim.

Minnoş, aletten alete koşarken, iki adet daha büyük çocuğun plastik evin tepesine çıktıklarını gördüm, evin içine de çocuklar giriyor bu arada, ya kapısından ya da solucan şeklindeki aletten. Ben çocukların bağlantı yerlerini ezdiğini görüp onları ve yakınları olan yetişkini uyarırken Minnoş da solucana girmek üzereydi ben için için kadının gamsızlığına kızarken. Evin kapısını bile koparmış çocuk, kadın hala oturuyor!

Solucandan kimse çıkmayınca, etrafı kolaçan ettim önce, solucanın içine baktım birkaç kez daha. Top havuzlarında boruların içinde dakikalarca oturup kendi deyimiyle " üzgün şarkılar" söyleyip başka bir çocuğun onun yokluğunu fark etmesi ve üzülüp onu araması gibi bir fantezisi var çünkü beyefendinin. Orada bulsam şaşırmayacağım!

Benzer renkte giyinmiş çocuklara takıldı gözüm ama Minnoş yok ortalıkta. Bahsettiğim süre 1 dakika bile değil. Arkada çitlerle çevrili bir alan bir alan var bir bahçeye açılan, parkta da birkaç adam ve kadın daha. Kaçırılma senaryoları yazdım saniyede. Seslendim, cevap yok. Kafamda yazdığım senaryolar, çaresizlik ve yetersizlik hislerini anlatamam. Yapabildiğim en soğukkanlı şey bizimkileri aramak oldu, çünkü içimde bir yerlerde de " Belki oraya gitmiştir." ümidi var ama nerede oturduklarını tam olarak da bilmediğimiz için tezimi kendim çürüttüm bir anda. Telefonla aradım çümkü oradan da ayrılamıyorum gelür diye. Kardeşimin eşi,  Minnoş'un yanlarında olup olmadığını sorduğumda "Ben yanlarında değilim, haberim yok" dedi. Kardeşim de, önce olmadığımı söyledi, sonra bir sessizlik oldu, o an " Geldi mi?" deyip teli kapatıp koştum mekana. İçeride onu görünce yaşadığım rahatlama hissinin tarifi yok. Kayıp programlarında yakınlarını arayıp bulanlar gibiydim. O kadar kısa zamanda telef oldum, onları düşünemiyorum

Ben kurdeşen dökerken, Minnoş beni gözden kaybedince ağlayarak etrafa annesini sormuş, bir kadının elinden tutmuş bir halde onları ararken bizimkiler onu görmüş. Benim telefonla konuştuğumu söylemiş bizimkilere de, sanırım bizimkilerle konuşurken göz hizasına denk geldim ama panikten algılayamadı. Benim onu bıraktığımı sanıp fırlamış, ben de o esnada plastik eve bakarken görmemişim demek ki çünkü tek göz hizamda olmadığı an oydu. Terkedildiğini düşünüp tavır yaptı önce, sonra çok korkup  ağladığımı, onu kaybedince çok aradığımı söyleyince rahatladı. Barıştık :)

Bu olaydan sonra aldığım temel karar: Çocuğa çip ya da tasma takmak!!!

Yok tabii ki şaka:) Göz hizasından kaybolduğumuzda önce seslenmesini, biraz yerinde beklemesini, onu orada bırakmayacağımızın net olarak üstünden geçmek oldu. Güvenini onarıp yeniden başka bir parka gittik, bu kez borulara girmeden güvenli sularda yüzdük:) Bu hikaye de burada bitsin, yazmak bile aynı kaygıyı yaşattı çünkü.



4 yorum:

  1. Bugun Ogrenen Anne ve bunu okuduktan sonra ben de endise doldum.

    Korku oyle bir duygu ki, eser miktar bile gerceklesmesine neden oluyor.
    Rahat olmak lazim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mizaç da değişmiyor ama törpülemek lazım!

      Sil
  2. Ay hangi yazı ayol, yine endişelendirmişim üfff.. Ya bu çocuk kaybetmek bir klasiktir, herkesin, teyzelerin hele daha da çok başına gelir. Merak etmeyin :D Çok varoluşsal bir korku yaaa, ben de Maya'yı bir defa kaybettim 5dk bile sürmedi ama öldüm öldüm dirildim.. Berbat bir his. Çocuklar sadece saklambaçta kaybolsun amin bin!

    YanıtlaSil
  3. Yok,e ndişe kaynağı değilsin:)Teyze olamayacağım yorumunun altına ben kaygmi yazmıştım,Bir gün sonra bu oldu!

    YanıtlaSil