17 Aralık 2016 Cumartesi

PANDORA'NIN KUTUSU

Politikayı, politika içeren yazılar yazmayı sevmiyorum. Çıkarı, hesabı, art niyeti olmayan birinin politikacı olabileceğine de inanmıyorum, daha doğrusu inandıramadılar sırf hizmet etme aşkına bu yollara baş koyduklarına. Gördüğüm tüm örnekler için geçerli bu. Bunun adı apolitiklik değil belki ama antipolitiklik diyeyim.

Ama...

İstemeden de olsa, gündemle ilgili ne yazsam bir politik eleştiri oluyor mecburen. Bizi yönetenler ya da yönetmeye aday olanlar bulandırıyor ortalığı çünkü. Kendi hesaplaşmaları bitmediği sürece de olan bize olacak. Sürü gibi peşlerinden giden de nasiplenecek, eleştirmeye doyamayan da! Son patlama sonrası, dişe diş kana kan isteyip ortalığı bulandıran da, açılım yapmaktan başka bir halt yapmaya vakti olmayan da, ayakkabı kutusunda öfkeleri biriktiren de (kutu demişken çağrışım yaptı yine yıldönümünde)!

O yüzden, olumsuz gündem falan yazasım yok. Kimseyi ilgilendirmese de, kişisel gündemde kalıp sayfamı temiz tutasım var. En azından bir süre.

2 yorum:

  1. Hepimiz kendi küçük dünyalarımıza çekildik.. Başka türlü aklımızı korumamız mümkün mü?

    YanıtlaSil
  2. Zaten tüm derdimiz önce kendimizi korumak oldu!

    YanıtlaSil