3 Mayıs 2014 Cumartesi

LEYLEK HAVADA...GÖÇMEN KUŞ YOLLARDA...

Geçen perşembeden beri toplamda 3 bölge arasında yolculuk halinde olduğumdan, blog yazmak bir yana mesaj kutuma gelen 2 yorumu bile sonradan görüp cevaplayabildim (Teknik aksaklığı da bertaraf edip yorum almak çok iyi geldi:)
Bu mevsimde, göçmen kuşlar misali hafta sonlarına da olsa sıkıştırdığım mini tatiller yapma ihtiyacım hasıl olur.Kuzenime göre, bu mevsim benim "Paskalya Bayramı'm":) Bu sefer kaç haftadır, "Bu hafta uygun değil, sonra gideyim." dediğim İstanbul'a, 10 yılımı geçirdiğim vazgeçilmezime gittim. Çok da planlı olmadı bu seyahat. Akşam kuzenimle yazışırken "Yüz yüze konuşalım." dedik. O gelemiyordu,"Gel" dedi. Üstüne bir arkadaşım, ne zaman oraya gideceğimi sordu, zaten erteleyip duruyordum, geceden sırt çantamı hazırladım ama yorgun olursam gitmemeye karar veririm diye bilet falan ayırtmadım. Sabah kalktım, boynum tutuktu, okula gittim, bir enerji, bir enerji, okul sonrası atladım gittim terminale. Cuma günüm boş benim, perşembe akşam kurs vardı, ilk defa ektim vicdan azabı duyarak ama "Bu aralar hocalar bile ekiyor kursu!" diye de kendimi rahatlatarak. Züğürt tesellisi, kendini kandırma, adı neyse işte ondan:) Eğitim-öğretim işlerine bir mola verdim yani.


Pazar günü dönsem de, araya bol sohbetli,hasret gidermeli (10 ay olmuş!) gezmeli hatta bir de kültürel etkinlikli - Orhan Veli 100 yaşında sergisi, Onu da sonra anlatırım:)- bir tatil sıkıştırdım. Çok iyi geldi.Yetmedi, salı günü uzun zamandır beklediğim alerji testini olmaya doktora gittim, doktor astıma yatkınlık buldu, "Astımsınız diyemem ama değilsiniz de diyemem." mealli bir açıklama yaptı. Rapor aldım 2 gün, perşembe 1 Mayıs tatilini de fırsat bilip Zonguldak'a geldim nekahat evresinde. 1 saniye farkla hızlı treni kaçırdığım bir yolculukla ulaştım yuvaya. Murhpy eksik olmasın!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder