25 Mart 2014 Salı

KENAN IŞIK

Aslında hayatımızda yer almayan ama medya aracılığıyla bir tanıdık haline gelen öyle isimler var ki, başlarına bir şey geldiğinde yakınlarımıza bir şey olmuşcasına etkilenebiliyoruz. Benim için, Kenan Işık bu isimlerden biri. 

Bir bilgi yarışması sever olarak ben, Kim Milyoner Olmak İster'i takip ederim, onun kadar keyif almasam da Kelimenin Gücü'nü de takip ettim. Hatta Dadı'yı izledim. "Ses fetişisti miyim neyim?" diye sorguladım kendimi, sesinin izinden gidip ses tonunu etkileyici bulurken. Geç gelen tanınmışlığının hakkını verdiğini, sadece yarışma sunucusu olmadığını, sanat ve fikir adamı yanlarını da gösterebildiğini görmek de hep hayranlığımı artırdı. Yıllardır, taklitçilerine inat çene altına koyduğu eli, "düşünen adam" pozisyonundan taviz vermemesi, bilgisizliği cesurca eleştirmesi hep ona has özellikler olarak kaldı hafızamda. Bütün bu nedenler yüzünden, hastalığı ile ilgili haberleri izlerken bir yakınımmışcasına üzülürken ve dua ederken yakaladım kendimi. 

Yukarıdaki cümleleri yazarken birden fark ettim ki, geçmiş zamanla yazmışım neredeyse tüm paragrafı. İrkildim! Umarım, bir an önce iyileşir de, sesi daha uzun süre farklı nesillerin kulağında kalır. 

Not: Aynı duyguları annem de yaşıyormuş. Internet'le arası iyi olmadığından ara sıra anlık gelişmeleri sorduğu oldu!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder