13 Ocak 2014 Pazartesi

BUSE TERİM KAFASI VE BEDDUA

Babasıyla bir alışveriş merkezindeyken kafasını döner kapının camına toslayan Buse Terim'e sosyal medyadan ölmesini dileyen beddualar geldiğini yazdı gazeteler. Üstüne bir de, kendisi ile röportajlar yapılıp "bir nefret öznesi" olmasının üstünde duruldu. O da, ne kadar çalışkan bir insan olduğundan, tanınırlığını hak ettiğinden dem vurdu. 

Hayatının amacı, o kıyafetle bu kıyafeti kombinleyip, markaları cilalayıp parlatmak olan bir insanı çok ciddiye almıyorum kişisel olarak. Bu kafaya mensup çok insan türedi bu aralar. Bu ülkede, ne yetenekli insanlar, işsizlikten sürünürken düğün masraflarını bile firma hediyelerinden çıkaran birini de çok sempatik bulamayacağım ama insanın hiç tanımadığı birine de beddua yağdırması, garip bir psikoloji! Daha önce, Terim'in büyük kızı Merve de, aldığı psikoloji eğitimini kullanıp yeni mezun haliyle ekranda uzman görüşü beyan ediyordu, program uzun sürmeyince, nefret objesi olmadan insanlar tarafından unutulup gidiverdi (Benim gereksiz detayları hatırlayan hafızam gibi bir hafızası olanlar hariç!) . 

Buse Terim'in kendisinden çok, hakkında gazete köşelerinde yapılan analizler, bu bedduaları bir mantığa dayama gayreti dikkat çekici. Bunlardan biri, aynı yaş grubunda olup aynı başarıyı sağlayamayan yaşıtlarının sırf babası sayesinde özel okullarda, ABD'de okuyan BT'yi çekememesi. Özel bir üniversitede, tam burslu okumuş biri olarak bir sürü güdük dimağ ile aynı diplomayı almak bana da dokunmuştur ama hepsi de salak değildi, haklarını yemeyeyim. Anne-baba parası ile diploma, tek sebep değil tahminimce. O kadar, aynı özelliklere sahip ünlü çocuğu ortalarda dolaşırken, babasının Fatih Terim olması bir etken, nişanını bile gözlere sokması, bedavadan yaşadığına dair beyanlar vermesi ise aklıma gelen diğer olası sebepler...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder